Obezite hastaları Covid-19 hastalığına neden hemen yakalanıyor?
Obezite oranlarının en yüksek yerlerinden biri olan ABD’de ve İngiltere’de yapılan araştırmalar sonunda, Obezite hastalarının Covid-19 ölümlerinde ve Koronavirüs’e yakalanma sayılarının çok yüksek olduğu görüldü. Obezite hastaları Covid-19 hastalığına neden hemen yakalanıyor? Obezite hastaları neden bulaşıcı hastalıklarda hedef tahtasında? Obezitenin zararları nelerdir? sorularının cevapları obezite araştırmaları ile yazımızda.
Obezite hastaları Covid-19 hastalığına neden hemen yakalanıyor?
Daha çok erkek olan, yaşlılık, kronik hasta olanlar Covid-19 pandemisinde dikkat etsin ve özellikle dışarı çıkmasın deniyor. Fakat asıl tehlike de olanlar Obez insanlar.
Covid-19 Pandemisi başladığından günümüze onlarca bilimsel çalışma, en ağır Covid-19 hastaları listesinde en çok obezite hastaları olduğunu gösterdi. Ardından obez grubuna girmese de aşırı ve fazla kilolu insanların da çok riskli grup içinde olduğu gözlemlendi.
Örneğin, 26 Ağustos 2020’de Obesity Reviews dergisinde yayımlanan türünün ilk meta analizinde, uluslararası bir araştırmacı ekibi, 399.000 hastayı ele alarak ilgili verileri bir araya getirdi; SARS-CoV-2’ye yakalanan obezite hastalarının hastaneye yatırılma olasılığı, normal kiloya sahip insanlarınkine göre yüzde 113 daha yüksekti. Dahası ise obezite hastalarının, normal insanlara göre, yoğun bakım ünitesi girişleri yüzde 74 ve ölüm ihtimali ise yüzde 48 daha yüksekti.
Fizyolojik ve sosyal faktörlerin bir araya gelmesinin de bu korkunç sayılar üzerinde etkisi var. Obezite, Covid-19’u kötüleştirebilen bozuk bağışıklık, kronik iltihaplanma ve pıhtılaşmaya eğilimli kan gibi faktörleri içeriyor.
Fakat Obez insanların tıbbi müdahaladen kaçınma yada çekinmelerinden dolayı daha da risk altına olup, obezite hastası listesine girmemek için genelde sağlık kuruluşuna da gitmiyorlar, yatağa düşmedikleri sürece.
Obezite oranı yüksek ülkeler salgından daha çok etkileniyor olabilir
Vermont Üniversitesi obezite ve akciğer hastalıkları uzman olan bilim insanlarından Dr. Anne Dixon, “Obezite özellikle genç insanların üzerinde yıkıcı etkisinin yakın zamana dek fark edemediklerini, Bunun da, yetişkinleri % 40 obezite olan Amerika Birleşik Devletleri’nde Covid-19’un neden böylesine aşırı öldürücü olduğunun sebebi olabilir.”
Obezite oranı yüksekliği ile Covid-19 arasındaki bu ilişkinin sebebi ise çok açık. Obezite hastalarının diyabet yada şeker, tansiyon, karaciğer, kalp ve akciğer hastalıklarındaki risk faktörleri de çok büyük. Sağlıklı kilo da olan kişlerle karşılaştırıldığında Covid-19’un kolayca yürüyebileceği hasta grubu direkt olarak Obez insanlar oluyor. Kan şekeri ve yağ oranlarının yüksek olduğunu da düşünürsek, diğer metabolik sendrumlarada göz kırpıyor.
Dünya Obezite Federasyonu ise yaptığı açıklamada, Obezitenin dünya çapında görülme sıklığı artıyor ve Vücut Kitle İndeksi 25’in üzerinde olan herkişinin, koronavirüse yakalananların büyük bir kısmı olduğunu belirtiyor.
İngiltere’de Covid-19 pandemi sürecinde, yoğun bakım servislerinde kritik durumdaki hastaların yüzde 34,5’inin fazla kilolu yada şişman, yüzde 31,5’inin obez, yüzde 7’sinin ise yüksek derece de obez olduğu ve bu grubun yüzde 73’lük bir dilimi kapsadığı görüldü.
ABD’de Covid-19 araştırmaları yapan, Genentech araştırmacıları tarafından ekim 2020’de yayınlanan rapora göre, ABD’de yoğun bakımdaki 17 bin Covid-19 hastasının % 77’sinin; aşırı kilolu (% 29) veya obez (% 48) olduğunu bildirdi.
Başka bir çalışma, İngiltere’deki 334 bin’den fazla kişi arasında Covid-19’dan hastaneye yatış oranlarını inceledi. 2020 Ekim Proceedings of the National Academy of Sciences dergi sayısında yayınlanan raporda, vücut kitle endeksi 35 veya daha fazla olan kişilerde oranın zirveye çıkmasıyla beraber hastanın aşırı kilolu kategorisine girer girmez oranın yükselmeye başladığını da buldu.
İlginizi çekebilir: Modern zamanın en tehlikeli birleşmesi: Astım ve Obezite
Obezite hastalarını Covid-19’a karşı savunmasız kılan hangi faktörlerdir?
Obezite hastalarının göbek ve çevresindeki yağların, nefes alma kalitesini bozarak, karındaki yağın, göğüs boşluğu altından uzanan, diyafram adlı büyük kasın kasılmasını tam sağlamaması ile akciğerlere çarpması ile hava akışı bozuluyor. Akciğer de hava hacmi düşmesinden dolayı, oksijenasyon için üst loba göre daha fazla kan gelen akciğerlerin alt loblarında hava yollarında çökme gerçekleşir. Yani fazla kilo, fazla yağ demek, buda akciğer kapasitesini düşürür. Oksijen kaynağına erişmek için daha da mücadele eden Kalp etkilenir ve ardından kan akışı tehlikededir.
Rading Üniversitesi Solunum Uzmanı Dr. Dyan Sellayah, “Önemli organlar eğer yeterince oksijen ulaşamama durumu oluyorsa ve beden yorgun düşüyorsa, bunun nedeni obezitedir” diyor. Zaten yoğun bakım ünitelerindeki obez insanların solunum ve böbrek destek cihazına bağlanmaları bu nedendendir.
Glasgow Üniversitesi uzmanlarından Prof. Naveed Sattar ise, İnsanlarda kilo arttıkça daha da oksijen solumak ister. İste bunun daha çok organ sistemlerine baskı oluşturduğunu söylüyor. Özellikle Koronavirüs gibi solunum yolları enfeksiyonlarda öne çıkan ciddi bir problem olarak görünüyor.
Obezitenin akciğerlerde ve kalp de zayıflığa neden olduğunu, böbrek işlevinde de düzensizlik ve diyabet hastalığına da neden olduğu biliniyor. Covid-19 zaten enfeksiyona yakalanıp da vücutlarında fazladan baskı olan hastalarda etkili olduğu ispatlanmıştır.
Obezite hastalarında kanın pıhtılaşma eğilimi artıyor, akciğer de yaşanan enfeksiyonlarda ciddi sonuçlar doğurabilir. Guy’s and St. Thomas Hastanesinde kan uzmanı Dr. Beverley Hunt, Covid-19 hastalarını incelerken sağlıklı kan pıhtılaşması olmadığını söylüyor. Çünkü Koronavirüs, pıhtılaşma sistemini gereksiz olarak aktive edip, endotel hücrelerin zarar görmesine neden oluyor.
Obezite hastaları hastanelerde gerçekten sıkıntı çekerler. Gizli bir sorun olarak gözüken bu duruma göre, obezlerin hastanede bakım sorunu var. Yoğun bakım servisi içindeki obezite hastaların bakımında ve tedavi şekillerinde, sağlıkçıların da zorluk çektiği, örneğin entübe etmede, taramada ve yatakta çevirme gibi işlevlerde zorluk çektikleri biliniyor. Sağlıkçıların genelde obez hastaların yüzükoyun yatırarak nefes almalarının kolaylaştığını söylerler.
İlginizi çekebilir: Beden kitle endeksi ile obezite tanısı yapılabilir mi? Obezlik nasıl anlaşılır?
Obezitenin etkileri içinde bir diğer etken ise Obezitenin bağışıklık üzerinde etkisi
Fairfield Üniversitesi’nden beslenme bilimci Catherine Andersen ise yağ hücrelerinin dalak, kemik iliği ve timüs gibi bağışıklık hücrelerinin üretildiği ve depolandığı organlara sızması nedeniyle, obeziteye sahip kişilerde bağışıklığın da zayıfladığını söylüyor ve “Yağ dokusu arttıkça bağışıklık dokusunu kaybediyoruz, bu da bağışıklık sistemini, vücudu patojenlerden korumada veya bir aşıya yanıt vermede daha az etkili hale getiriyor” ekliyor.
Enfeksiyonlara verilen bozuk yanıtın ötesinde obezite hastaları ayrıca kronik, düşük dereceli inflamasyondan da mustarip oluyor. Yağ hücreleri, sitokinler adı verilen birkaç iltihap tetikleyici kimyasal haberci salgılıyor ve daha fazlası, ölü ve ölmekte olan yağ hücrelerini temizlemek için makrofaj adı verilen bağışıklık hücrelerinden geliyor.
Son çalışmalarda Koronavirüs, insan hücrelerinde bulunan ACE2 adlı enzimini bir kapı olarak kullanıyor, vücuda girmek için. Peki tahmin edin en çok ACE2 adlı enzim hangi dokularda bulunuyor? Cevap: Yağ dokuları. Yağ dokusunun fazla olduğu obez insanların, bu yüzden Covid-19’a kolay yakalanmaları ve daha ağır şekilde geçirmeleri sebebi budur diyebiliriz.
Diğer taraftan Obezlerde bağışıklık tepkisi diğer insanlara göre etkili değil yani zayıf. Bağışıklık sistemindeki makrofajlar, vücutta yabancı gördükleri maddeleri yer ve artık olan hücre çöplerini toplar. Hatta ölü hücreleri de yok eder.
Bu hücreler, yağ dokusunu istila ederek, inflamasyon yaratır. Böylece hücrelerin enfeksiyonlara vereceği tepkiyi de engeller. Bilim buna sitokin fırtınası diyor. Yağ hücreleri çoğaldıkça, fırtına oluşumları hep artar ve vücudu yorgun düşürür. Vucudun bağışıklık sistemine verdiği tepki olarak oluşan bu enflamasyonlar, çok ciddi sorunları da beraberinde getirir.
İlginizi çekebilir: Yoğun bakım ünitesi nedir?
Korona aşısı Obezlerde daha az etkili olacak
Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu bilinen Obez insanlara, grip aşısı pek etki etmiyor. Bunun araştırması yapıldı ve sonucunda Vücut kitle endeksi (BMI) 30’un üzerinde olan kişilerde grip aşısının etkisi tam gözükemiyor.
North Carolina Üniversitesi Beslenme Bölümü uzmanlarından Prof. Barry Popkin’de herhengi bir aşının obez toplumlarda etkili olamayacağını söylüyor ve bunun kaygı verici olduğunu söylüyor., Aşı araştırmacıları, bunun obez bireylerin nasıl etkileyeceğine özellikle bakmalı diyor.
Popkin, kullanıma hazır duruma gelen korona aşısının, obezite oranının yüksek olduğu ülkelerde çok az etki edeceği görüşünde.
Dünya genelinde ise obezite oranları artıyor. Pandemi süreci daha çok obez sayısını arttırdı. Dünya genelinde normal kiloluların, aşırı kilolulara veya obez olanların, normal kilolulara oranı yüzde 20 iken. İngiltere ve ABD’de de bu oran yüzde 60’a yakın olduğu gözlemlendi.
Pandemi sırasında ve sonrasında Sağlıklı olmak için 4 altın kural
- Dengeli beslenmek, fazla yağlardan kurtulmak. Yemek yerken yavaş yemek ve sofradan aç kalkmak.
- Düzenli egzersiz yapmak, hafta 4 kez kardiyo, hergün en az 10 bin adım yürümek. Bisiklete binmek bile olabilir. Pandemi günlerinde sosyal mesafe kurallarına uymak için özellikle ayaklarımızı kullanmak. Kısa mesafelerde elektrikli scooter yada motorlu araçlar, metro, kullanmamak.
- Günde en az 2,5 litre su tüketmek. Birden değil zamana bölerek az az.
- Stresten uzak durmak.