Tıp öğrencisi iken, ders almak için gittiği Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde o zamanlar lepra yani cüzzam hastaları, onun hayata bakışını değiştirmişti. Demir parmaklıkların ardında çırılçıplak, bakımsız ve sahipsiz bir çok cüzzamlı insana kimse dokunmazken, o bir gün cildiye uzmanı olacak ve bu insanları tedavi etmek için hayatını adayacaktı. Sizlere çaresizliklere hayatını adayan, hatırlanmayı hak eden örnek Türk kadınlardan biri olan Türkan Saylan hakkında bir yazı hazırladık. Bu yazımızda Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan neden cildiye uzmanı oldu? Türkan Saylan Türkiye için neler yaptı? Türkan Saylan hangi ödüller kazandı? Türkan Saylan’ın eserleri nelerdir? Türkan Saylan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğini neden kurdu? Ergenekon davalarında neler oldu? sorularının cevabını vermeye çalışacağız.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Genç bir tıp öğrencisi iken amacı cüzzamlı hastaları iyileştirmekti

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi

Onu Türkiye’nin her yerinde Cüzzamlı hastaların aileleri tanır. Cüzzamlı hastalardan herkes korkarak kaçarken, o hiç aldırış etmeden tüm Türkiye’de cüzzamla savaşmaya başlamıştı. Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı cüzzam savaşlarında bir şeyi fark etti. Geri kalınma sebeplerinden biri de kız çocuklarının okutulmamasıydı. Çünkü eğitimli anne, eğitimli çocuklar yetişterecek, bir kaç nesi sonra Doğu ve Güneydoğu halkı gerçekten medeniyet seviyelerine gelecekti. Bir dernek kurdu ve okuyamayan kız çocuklarına burs vermeye başladı. Ama bu birilerini rahatsız ediyordu.

Bir çoğumuz Türkan Saylan’ı Ergenekon davası denilen sahte delilli, Devleti yıkma teşebbüsü adı altında bir çetenin üyesi olarak tanıdık. Gerçek, ölümünden sonra birbir çıkacak ve ondan özür dilenecekti, fakat çok geçti…

Hayatını Türkiye için adamış örnek bir Türk kadını Türkan Saylan’ı saygı ile anıyoruz.

“Anadolu’da cüzzam hastalarının perişan durumda olan çocuklarını okutmaya, onlara okul, burs bulmaya çalışıyordum. Çoğu Kürt kökenli, kırsal alan kökenliydiler. O zaman bazı insanlar bana, ‘Hoca Hanım, bu çocukları neden okutuyorsunuz, bunlar büyüyüp bize silah çekecekler’ derlerdi. ‘Hayır, onlar okuyup öğretmen olacak, doktor olacak, bu bölgelere hizmet götürecek, bu insanları aydınlatacak. Asıl okumadıkları, bilmedikleri için terörist oluyorlar’ diye yanıtlar, bu ön yargılara üzülürdüm…” Türkan Saylan

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan’ın 1983’te Van’da bir göçer obasında çalışmalarını sürdürürken fotoğrafı

Türkan Saylan Kimdir?

Türkiye ve uluslararası arenada sağlık üzerine ve çağdaş yaşam uğruna özellikle kız çocuklarının eğitim görmesi alanında büyük emek sarf eden ve tabiri caizse hayatını bu amaçlar uğruna şekillendiren büyük ve saygıyla anılması gereken bir isim olarak özetleyebiliriz. 1935 – 2009 yılları arasındaki 74 yıllık hayatının tek cümleyle özetlenmesi mümkün olmamakla beraber, yaşamının her bir evresinin dikkatle incelenmesi, sağlık alanındaki çabalarının ve çağdaş yaşam üzerine yaptıklarının bir nebze anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

Türkan Saylan’ı anlamaya çalışmak isteyenler Ayşe Kulin’in, Saylan’ın talebi üzerine, 2009 yılında çıkardığı “Tek ve Tek Başına Türkan” kitabından başlayabilirler. Ki Ayşe Kulin vermiş olduğu bir röportajda onu rahat bir şekilde kaleme alamadığını belirtmiştir. Yaptığı çalışmalar ve ne için çabaladığını görmek aslında onu biraz olsun anlamamıza yardımcı olacaktır. Yine bu kitaptan uyarlanan senaryo ile aynı yıllarda bir televizyon dizisi yayınlanmıştır. Takip eden yıl içerisinde de sinema filmi gösterime girmiştir.

Bir devrin bittiği ve yeni Türkiye’nin şekillendirilmeye çalıştığı dönemde dünyaya gelen çocuklar için dönemin ne kadar karmaşık ve ideallerin şekillenirken hangi şartlar altında olduğunu düşünmeye çalışalım öncelikle. Cumhuriyet dönemi çocuklarının idealist kişilikleri sayesinde Türkiye’ye yaptıkları katkılar ve uluslararası arenada ülkesinden başarıyla bahsedilmesini sağlamış olmaları, bu kişiler hakkında özet biyografileri oluştururken oldukça hassas davranılması gerektiği hissi vermekte. Bu nedenle biraz sosyal biraz da numerik bilgiler ekleyerek sizlere Türkan Saylan’ı anlatmaya çalışacağız.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan’ın Van’da arkadaşlarıyla kahvaltı fotoğrafı

Türkan Saylan kimdir? yazıldığında karşımıza çıkan ilk cümle hep “13 Aralık 1935 yılında, Cumhuriyet döneminin ilk müteahhitlerinden Fasih Galip Bey’den olma İsviçreli Lili Mina Raiman’dan doğma 5 kardeşin en büyüğü” oluyor. İlk bakışta Türk ve Müslüman bir baba ile İsviçreli ve Hristiyan annenin çocuğu olarak doğmak bizim toplumumuzda ön yargıya maruz kaldığını gösterecektir. Ancak o dönemdeki Türk aile yapısını kafamızda canlandırmaya çalışırsak, anne figürünün etkili olduğunu tahmin edebiliyoruz. Fasih Galip Bey’in annesinin sevgisini kazanabilmek ve çocuklarına eşinin din ve kültür ögelerini aşılayabilmek adına Leyla olarak adını değiştiren Lili Mina Raiman’ın herkesten daha fazla din eğitimi aldığı ve duaları doğru öğrenmeye çalıştığını öğreniyoruz kaynaklardan. Türkan Saylan’da bilinçli bir din eğitimi alarak Müslümanlık gereklerini yerine getirmeye çalışarak büyümüş bir Türk kadınıdır.

1944 – 1946 yılları Kandilli İlkokulu, 1946 – 1953 yılları arası Kandilli Kız Lisesi eğitimini tamamladıktan sonra, 1963’de İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur.

1964 ve 1968 yılları arasında Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığını Sosyal Sigortalar Nişantaşı Hastanesi’nden alarak sağlık alanında büyük imzalar atmak üzere hekimliğe başlamıştır.

1968 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistanlık görevine başladı. Türkan Saylan 1971 yılında almış olduğu özel bir burs ile İngiltere’ye gitmiştir. Sonrasında İngiltere ve Fransa kısa süreli çalışmalar yapmıştır.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkiye’de cüzzamı yok derecesine indiren Türkan Saylan ve ekibi her köyde inceleme yapmıştır

1972 yılında doçent ve 1977 yılında profesör olmuştur. Ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’na bu defa Başkan olarak döndü ve 1982 – 1987 yılları arasında görevini gerçekleştirdi. Kendisini mesleğine adayan idealist bir kişilik olan Prof. Dr. Türkan Saylan 1976 yılında Lepra (Cüzzam) hastalığına karşı savaş açarak Cüzzamla Savaş Derneğini kurdu. Türkiye’de bu hastalığın tedavi edilebileceğini göstermiş ve kontrol altına alınmasına çok büyük katkıları oldu. Bırakın dokunmayı nefes yolu ile bulaşma ihtimali olan bir hastalığa karşı, herkesten çok cesaret gösterip özellikle Türkiye’nin Güneydoğu bölgesi başta olmak üzere, her bölgede çalışmalar sürdürüp hastaların tedavi edilmesinde yardımcı olmuştur.

Prof. Dr. Türkan Saylan cüzzam haricinde, Dermatopatoloji laboratuvarının kurulmasına da katkıda bulunmuş olup, Behçet Hastalığı ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklar üzerine de mücadelesini sürdürmüştür ve bu bağlamda polikliniklerin kurulmasına öncülük etmiştir.

1981 ve 2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürütmüştür.

1986 yılında Uluslararası Gandhi Ödülü’ne yaptığı çalışmalar sayesinde layık görüldü.

2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra (cüzzam) danışmanlığını yapmıştır. Hayatı boyunca, sağlığı el verdikçe, cüzzamla verdiği savaşta birçok dernek ve vakfın üyesi olup, kuruculuk ve başkanlık görevlerini de sürdürmüştür. 1990 yılında faaliyete başlayan İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kuruluş süreci ve takip eden 6 yıl boyunca Müdür Yardımcısı olarak kadın sağlığı derslerinin koordinatörlüğü görevini üstlenmiştir.

Buraya kadar eğitim hayatı ve sağlık alanında gösterdiği faaliyetlere bakıldığında hayatının büyük kısmını işi ve hastalarının kapladığı kanaatine varabiliriz. Türkan Saylan’ın evliliğinden 2 oğlu olmuştur. Ancak bu kadar idealist ve hayalleri peşinde korkusuzca ilerleyen güçlü bir kadın profilinin evlilikte sıkıntılar yaşamasında etken olduğunu Ayşe Kulin’in derinlemesine inmekten kaçındığı ancak değindiği biyografi kitabında görebiliriz. Geçirdiği iki evliliğin de eşlerinin beklentisi yüzünden mutsuzluk verdiğini öğreniyoruz.

Kendi mutluluğundan ziyade sağlık ve toplumsal alanda yaptığı çalışmalara çok fazla yer ayıran Türkan Saylan’ın hayatı sağlık bakımından türlü zorluklarla geçmiştir. İlk hamilelik döneminde ve ikinci çocuğunun doğumundan sonra iki defa verem hastalığına yakalandı. Yaşamının son 17 yılını kanser hastalığı ile savaşarak geçirdi.

Ailesinin varlıklı dönemlerinin son bulup, zorlukla mücadele ettikleri dönemde bile annesinin kendilerine ait tarladan elde ettikleri mahsullerden, yardıma muhtaç mahallelilere yardım ettiğini öğrendiğimiz kaynaklardan yola çıkarak, Saylan’ın yardımsever özelliğinin ailesinden yadigar kaldığını görebiliriz. O, toplumun yaklaşmaya korktuğu cüzzam hastalarının köy köy dolaşarak kapılarını çalmış, onlara dokunmuş, genelevlere girerek orada da sağlık adına çalışmalar yaparak, yardıma muhtaç kadınlara el uzatarak onların haklarının korunmasında büyük etken olmuştur. Sağlık alanı Türkan Saylan için bir çıkış noktası olmuş, toplumsal gelişim ve çağdaş yaşam alanında da kurduğu vakıflar, üyelikleri ile Türkiye’nin gelişmesi adına mücadele vermiştir.

1989 yılında Atatürkçü düşünce sistemine bağlı kalarak kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucuları arasında yer almış ve 2009 yılında hayata gözlerini yumana dek bu derneğin Genel Başkanlık görevini yürütmüştür.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan ve doktor oğlu

Üye olduğu başlıca kuruluş ve dernekler;

Uluslararası Lepra Birliği kurucu üyesi (ILU)

Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi üyesi

Uluslararası Lepra Derneği üyesi

Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği (1981 – 2002)

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucusu ve genel başkanlığı (1989)

Öğretim Üyeleri Derneği kurucusu (1990)

Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı (KANKEV) kurucusu ve başkanlığı

İstanbul Tabip Odası ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakıf üyesi

Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu Üyeliği görevi (2000) – 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından seçilmiştir.

YÖK üyeliği (2001 – 2007) – Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından görevlendirilmiştir.

Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi (2003 – 2004)

İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu üyesi (2003 – 2004)

Prof. Dr. Türkan Saylan bu kadar yoğun çalışmanın sonunda 13 Aralık 2002 tarihinde emekliye ayrılmıştır. Bunun üzerine resmi olan tüm görevlerini devretmiştir. Ancak bazı kuruluşların, yani en başta ÇYDD’nin Genel Başkanlığı’nı, KANKEV Vakfı’nı, Cüzzamla Savaş Derneği gibi kurumların başkanlıklarını gönüllü olarak sürdürmüştür. 440 yayını bulunan Türkan Saylan’ın eserleri yabancı dergiler, Türk tıbbi dergileri ve kongre kitaplarında yayınlanmış derleme ve olgu bildirimleridir.

Ardında tedavi ettiği hastalarının minnettarlıklarını bırakarak giden Saylan, hastalığının son dönemlerinde ne yazık ki birçok suçlamaya maruz kalmıştır. Ergenekon kapsamında evi aranmış, Genel Başkanlık görevini yürüttüğü ÇYDD aranmış ve binlerce çocuğun belgeleri alınarak dernek zor durumda kalmıştır. Toplumun bazı kesimlerinin ve bazı medya organlarının karalamalarına rağmen, sağlık ve çağdaş eğitim alanındaki faaliyetlerine son nefesine kadar devam etmiştir. Minnettar kalan hastaları ve sayesinde eğitimlerine devam eden öğrenciler ile Türk toplumuna yaptığı katkıları sonsuza dek anacağız.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan hayatındaki amaçlar uğruna yaşayan savaşçı bir Türk kadını örneği

Türkan Saylan Ödülleri

Türkan Saylan bugüne kadar çok sayıda ödüle layık görüldü;

“Atatürk İlke ve Devrimleri Ödülü” İstanbul Üniversitesi (1996),

“Ülkemizde Yılın Kadını Ödülü” (1990),

“Melvin Jones Ödülü” (1991),

“Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü” İncirli Lions (1996),

“Kuvayi Milliye Ödülü” Haliç Rotary (1997),

“Fahrettin Kerim Gökay Ödülü” Türk Lions Vakfı (1997),

“Türkiye Ziraatçiler Birliği Dayanışma Ödülü” (1998),

“75. Yıl Ödülü” (1998),

“Uğur Mumcu – Muammer Aksoy Ödülü” ADD İstanbul Şubesi (1999),

“Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Onur” Ödülü” (2000),

İtalya “Foyer des Artistes Kurumu Ödülü” (2001),

“Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği 2001 Yılı Ödülü”,

“Atatürk Ödülü” Amerika / Atatürk Topluluğu (2001),

“Sanat Kurumu Onur Ödülü” (2002),

“Atatürk / Çağdaşlık Ödülü” Dünya Atatürkçü Kuruluşları (10 Kasım 2003),

“Üstün Hizmet Ödülü” Yıldız Teknik Üniversitesi (2004),

Eğitime yaptığı katkılar nedeniyle “Eğitim Ödülü” TED Koleji,

“Kendinden önce hizmet” ilkesine örnek davranışı nedeniyle “100. Yıl Mesleki Başarı Ödülü” Rotary Kulübü,

“İnsan Hakları Ödülü” İzmir Karşıyaka Belediyesi (2004),

“Türkiye’nin En İyi Eğitimcisi” Ödülü (2004),

 Kültür Üniversitesi’nin öğrencileri ve öğretim üyeleri ile birlikte yapmış olduğu ankette “Yılın En Yürekli Kadını Ödülü” (2004) ,

“Puduhepa Ödülü” – Adana Kütür Sanat Derneği (2005),

“Meslek Hizmetleri Ödülü” (Ekim 2005),

“Toplumsal Barış Ödülü” Barış Radyo,

“İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü”

SODEV Sosyal Demokrasi Vakfı (2005),

“İyi Kalpli Ol Ödülü” Türk Kalp Vakfı (2006),

“Yılın Başarılı İş Kadınları Ödülü” Dünya Gazetesi (2006),

“ÇEK Eğitim Ödülü”, Çağdaş Eğitim Kooperatifi (2006),

Vehbi Koç Ödülü (2009).

” Aydın İnsan” Onur Ödülü (2009)

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan amaçlarını yapmak uğruna rahat bir yaşantıdan vazgeçmiştir

Türkiye’nin Korkusuz ve Savaşçı kadını: Türkan Saylan

Tıp öğrencisi iken evlenen ve hamile derse giden Türkan Saylan, ders almaya gittiği Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde cüzzamlılar için özel bir bölüm olduğunu gördü ve onlara dokunmamaları konusunda uyarılmış. O gün o söz oradaki çaresiz ölüme terk edilmiş insanlara karşı yeni bir umut doğuracaktı. Türkan Saylan o gün mezun olduktan sonra ilk iş olarak bu cüzzamlı insanlara çare arayacaktı.

Türkan Saylan, mezun olduktan sonra, 2 çocuğunu da büyütmüş şekilde, bir cildiye uzmanı olmuştu. Onun amacı cüzzamlı insanlara deva olmaktı. İlk iş İngiltere’ye gitti ve lepra (Cüzzam) konusunda eğitim aldı. Bir yıl sonra ülkeye döndü ve Sağlık Bakanlığına başvuru yaparak, kimsenin sorumluluk almadığı lepra (Cüzzam) konusunda, yetki almayı başardı. 28. Lepra Servisi sorumlu hekimi oldu ve aynı zamanda İstanbul Tıp Fakültesi’nde cildiye alanında öğretim üyesi olarak da görevine devam etti.

1976’da Cüzzamla Savaş Derneği’ni (CSD) kuran Türkan Saylan, 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurarak ciddi adımlar attı.

1980 yıllarında başlayacak Cüzzamla savaşta 2 arkadaşı Müeyyet Perk ve Ayşe Yüksel‘de ona yardımcı olacaktı. Sadece cüzzama karşı değil, bu hastalığa yakalanan kişilerin halk içinde dışlanmalarına karşı da mücadele etmiştir.

1981 yılında İstanbul Lepra (Cüzzam) Hastanesi açıldı. Yanına bir çok sağlık uzmanı katıldı. İşin en güzel tarafı ise binlerce Cüzzamlı hastanın çocuklarının okutulması için çaba harcadı.

1983-1995 yılları arasında Van ili başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, Sağlık Bakanlığı-Emmaus işbirliği ile cüzzamın etki ettiği bütün iller, ilçeler ve köyler kontrol edilmiş. Cüzzamlı hastaların tıbbi ve cerrahi tedavileri yapılarak, aynı zamanda fiziksel ve sosyal rehabilitasyonları da yapılmıştır.

O kadar çaba harcadı ki, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye’yi “lepranın çok azaldığı” ülkelerin içinde anmaya başladı. Hindistan Türkan Saylan’ı, kendilerinin ilk kadın doktoru olan Anandibai Joshi gibi görerek, 1986 yılında Uluslararası Gandhi Ödülü’nü ona verdi.

Bu arada onun dikkatini çeken Doğu ve Güneydoğu illerine yaptıkları ziyaretlerde kız çocukları ve kadınların yaşamlarındaki eşitsizliği de görmüş. Haksızlığa asla göz yummayan bir yapısı olan Türkan Saylan, artık hayatında 2. bir amaç daha oluşmuştu.

“Herşeyi devletten beklememek gerek” diyerek eğitimde eşitliği sağlama adına kendisine yeni bir görev edindi. ‘Bu ülkede üniversite bitirip meslek sahibi olan her kadının Cumhuriyet’e borcu var’ derdi.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan cüzzamla savaşından galip geldikten sonra, doğu illerindeki okuyamayan kız çocuklarına maddi destek sağlamıştır

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) nasıl doğdu?

Kafasına bir şey koyarsa onu yapmadan rahat edemiyordu. Cüzzamı neredeyse Türkiye sınırlarının içinde barındırmayan Türkan Saylan, Türkiye’nin kanayan yarası olan eğitimsizliğin önüne geçebilecek miydi? Hayatının 2. amacı onun için ölüm kalım meselesiydi.

Doğu ve Güneydoğu’da kız çocukların eğitim konusunda geri planda kaldığını, okumaları için de maddi destek gerekiyordu. Bunla ilgili onun gibi düşünen akademisyen, devlet memurlarından oluşan 1989 yılında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) kuruldu.

İlk önce kız çocuklarının okutmak isteyen ailelere destek sağlanarak burs veriliyordu. Bu kız çocuklarına 6 ile 8 yıl kadar devamlı destek verildi. 28 yılda 108 bin öğrenciyi okutmayı başarmışlardı.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan yüzbinlerce kız çocuğuna yıllarca burs verdirmiştir

Ergenekon ile Türkan Saylan ve ÇYDD üyeleri göz altına alındı

2009 yılında “Ergenekon” adı verilen sahte delillerle ve suçlamalarla bir çok göz altılar yapıldı. Devlete kumpas ve terör örgütü suçlaması ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyeleri göz altına alındı. İstanbul’da 90 kişi bu maksatla göz altına alındı. Türkiye’de ÇYDD’nin 90’dan fazla şubesi vardı ve hepsine baskın yapılmıştı. ÇYDD Genel Merkezine de baskın yapılmış içerideki burslu öğrencilerin ve üye listeleri ile beraber birçok döküman toplanmıştı.

Türkan Saylan’ın evinede baskın yapılmış, göz altına alınmıştı.

ÇYDD üyeleri, Ergenekon Terör Örgütü üyeliği ile suçlanıyorlardı. Toplanan CD’lere sahte deliller eklenerek davalar açıldı. Halkın verdiği paraları, terör örgütlerine yardım yapıyor ve ülkenin aleyhine çalıştıkları söyleniyordu.

Ergenekon sürecinde dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan, ben bu işin savcısıyım demişti. Fakat bu soruşturmayı başlatanların aslında kumpas yaptıklarını geçte olsa anlaşılmıştı. “Aldatıldık” ve “Kandırıldık” söylemleri ile bu davaların  kötü amaçlı kişilerce yapıldığı kabul edildi.

Yıllarca süren davada asılsız iddialar çürütüldü ve Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan ÇYDD yöneticileri Filiz Meriçli, Ayşe Yüksel ve Avukat Nur Gerçel beraat etti.

Türkan Saylan Kimdir? Türkan Saylan’ın Hayatı ve Biyografisi | Türkan Saylan kanserle mücadele verirken diğer taraftan kumpas kurulan ÇYDD üyelerine destek veriyordu

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) halen çalışmalarına devam ediyor. Yapılan kumpasın yaralarını silmeye ve Türkan Saylan’ın hayalini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.