DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir?

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir?

Bilim insanları 78 yaşına ulaşan birinin hayatının 25 yılını uyku ile geçirdiğini belirlemişti. hayatımızın neredeyse üçte biri uykuya gidiyor. Bu süreyi kısaltsak daha çok anımız olur değil mi? acaba öyle mi? En fazla ne kadar uykusuz kalınabilir? Hiç uyumamak mümkün mü? Uykusuzluk öldürür mü? Uykusuz kalmak zararlı mı? Neden uyuruz? Hiç uyumamak mümkün mü? Uykusuzluk öldürür mü? Uykusuzluk rekoru kimde? Uyumanın faydaları nelerdir? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir? sorularının cevabını bu yazımızda bulabileceksiniz.


Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir?

78 yaşına gelen biri üzerinden kabaca bir hesap yaparsak, 9 yıl televizyon izleyerek, 4 yıl otomobil kullanarak, 3 ayı sadece tuvalette geçirdiğimiz, 1,5 ayda cinsel ilişki ile geçirildiği hesaplandı. Daha bir çok hesap yapabiliriz ama bunların içinde en çok vakit alan ise uykudur.

78 yaşındaki bir hayatının 25 yılını uyku ile geçiriyor. Neredeyse üçte biri!

Bu zamanı kısaltmak mümkün tabi. Ama vücudun buna izin vereceği pek söylenemez. Uyku geldiği zaman bilirsiniz ki ne bir açlık ne de üşüme buna engel değildir. Beyin uykusuzluğu affetmez ve eninde sonunda dükkanı kapatır.


Neden uyuruz? Uykunun nedenleri

Uyuma dürtüsü neden güçlü olduğu hala bilinmiyor. Uzmanlar uyku fonksiyonun tam olarak nasıl bir şey olduğu hakkında tanım yapamamasına rağmen, uykunun nedeni olarak vücudun kendini adeta otomobillerdeki rot-balans gibi sistemin hatalarını düzeltmede kullanıldığı  söylenmekte.

Araştırmalara göre düzenli ve yeterli uyumanın vücudun iyileşmesi, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve metabolizmayı düzenlediği konusunda hem fikir.

Eğer yeterli ve düzenli bir uykuya sahip olunduğunda, diyabet, kalp hastalıkları, obezite depresyon ve diğer rahatsızlıklara dair risklerin azaldığı da görülüyor.

Dikkat edilirse uyku moduna girildiğinde gözlere de baskı ve enerji düşüklüğü ile yorgunluk hissi artar. Beyin bu baskı ile tüm organlara update gönderir. Aynı windows işletim sistemi kullanılan bilgisayarların, update geldiğinde tüm bilgisayar kaynaklarının çoğunun bu isteğe cevap vermesiyle, bilgisayarın yavaşlaması gibi örneklendirebiliriz.

Tır sürücüleri bu duruma “kara köpeği görmek” der. Yani eğer yolda gölgeler görmeye başlanırsa, sağa çekme zamanı gelmiştir derler.

Yok ben uyumam denildiğinde ise böyle bir alışkanlık halinde devam edildiğinde beyin hata vermeye başlar. Ruhsal dengesizlik, paranoya hali ve halüsinasyonlar görülmeye başlanır.

Uykusuzluk (insomnia) durumunda kanda adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları çoğalır, tansiyon ise yükselir; kalp ritmi değişir ve bağışıklık sistemi hata vermeye başlar. Uykusuz kalan insanların çokça hasta olma nedeni de budur.

Fakat uyunduğu zaman her şey tekrar eski haline gelir. Uykusuzluk kalıcı hasar vermez.

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir? | Uykusuzluk tedavi görülmesi gereken bir hastalık

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir? | Uykusuzluk tedavi görülmesi gereken bir hastalık


Hiç uyumamak mümkün mü? Uykusuzluk öldürür mü?

Dünyada nadir bazı kişilerde bir genetik hastalığı olan “Ölümcül Kalıtsal Uykusuzluk” nedeni ile uyumazlar. Dünyada yaklaşık 40 ailede görülmektedir.

Genetik olarak açıklanan bu hastalıkta bir bozuk genin, beynin uykuyu düzenleyen talamus bölgesini etkileyerek, uykusuzluk hastalığı nedeni olarak gösterilmektedir.

Bunların dışında ise uyumamak için kendini sıkmak pek mümkün olmasa da buna teşebbüs edenlerde görülen bozukluklar, aşırı terlemek, gözbebeğinin giderek nokta haline kadar gelip küçülmesi ilk günlerde başlar. Sonraki hafta, istenmeyen kas hareketleri, uyurgezerlik, kilo kaybetme, erken bunama ve ardından beyin kanamasına giden bir yol izler.

Uykusuzluk öldürür mü? sorusunun cevabı olarak da resmi olarak yok diyebiliriz. Sadece deney fareleri kullanılan araştırmalarda ölüm görülmüş. Uykusuz bırakılan fareleri günde bin kez uyandırarak, vücut sistemleri çökmüş ama bunun uykusuzluk mu yoksa stres mi olduğu tam olarak belli değil.

İnsan üzerinde bu tip deneyler yapılmıyor. Fakat uykusuzluk rekoru var tabi.

Uykusuzluk rekoru Amerikalı Randy Gardner’a ait. 1964 yılında 17 yaşında iken bir bilim fuarında yapılan gönüllü deneyde, 11 günden fazla (264 saat) süre ile uyanık kalmıştır. Guinness Rekorlar Kitabı, insanların uykusuzluk ile ilgili zararlar verebileceğinden bu rekorları artık kabul etmiyor.


Niçin uyuyoruz?

Neden uyuduğumuzu kimse tam olarak bilmese de bilim, bu esrarengiz olgu hakkında şaşırtıcı buluşlar yapmaya devam ediyor. İşte bu buluşlardan beşi:

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir? | Neden uyuduğumuzu kimse tam olarak bilemiyor

Neden uyuruz? Uyumanın 5 ilginç nedeni ve uyumanın önemi nedir? | Neden uyuduğumuzu kimse tam olarak bilemiyor


1. Kesintili uyku, uykusuzluktan daha kötü

Son yapılan araştırmalara göre, gece geç saatte yatıp erken kalkan insanlar, erken saatte yatmalarına karşın uykuları sürekli bölünen insanlardan daha dinç uyanıyorlar.

Araştırmacıların yaptığı tespitlere göre kısa bir süre için de olsa kesintisiz uyuyabilen kişiler, uzun ama kesintili uyuyan kişilere göre sabahları daha mutlu ve enerjik oluyorlar. Bunun sebebi, uykusu bölünen insanların derin uykuya dalama maları, yani vücudun dinlendiği uyku evresine geçememeleri olabilir.


2. Modern yaşam aslında uykularımızı çalmıyor

Son yüzyılın teknolojik gelişmelerinin, örneğin geceleri yanan lambalar veya elektrikli aletler gibi, insanların normalde uyumaları gereken saatten çok daha geç saate kadar oturmalarına neden olduğu söyleniyor.

Ancak 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre günümüz insanları, tarih öncesi atalarından daha az değil aksine daha fazla uyuyor. Atalarımızı temsil ettiği düşünülen, Afrika ve Güney Afrika’nın bazı bölgelerinde yaşayan günümüz avcı-toplayıcı topluluklarının uyku alışkanlıklarına bakıldığında bu insanların geceleri 6 buçuk saatten daha az uyuduğu ortaya
çıktı.

Ulusal Uyku Vakfı’na göre ise günümüzde ortalama bir Amerikalının uyuduğu süre 7 ile 8 saat arasında değişiyor.


3. Bazen beynimizin yarısı uyumuyor

Avusturalya’da Deneysel Biyoloji dergisinde çıkan makalede, deneysel kızıl ötesi ışıklarıyla, akvaryum içinde yarım metreye yakın timsahların beyninin yalnızca bir yarım küresinin uyuduğunu diğer yarım kürenin aktif ve tetikte olduğunu ortaya koydu. Çalışmada, çevresinde insan algılayan timsahların uyurken sadece tek gözünü kapattıkları gözlemlendi.

Araştırmacılardan biri olan ve Melbourne’da La Torbe Üniveristesi’nde çalışan Dr. John Lesku “Bir insan timsahın odasında olduğu zaman onu sürekli izliyor. İnsan odadan çıksa bile sonra bile timsahın tek gözü açık kalıyor ve  olası tehditlere karşı bakmaya devam ediyor.” dedi.

Bu bulgu sadece timsahlar için geçerli değil tabi. Denizayıları ve yunuslar gibi su memelilerinde gruptan kopmamak için tek gözleri açık uyuyorlar.

Sadece deniz memelisi değil uçan memeli hayvanlardan kuşlar da bu stratejik iç güdüsel hareketi, yırtıcı hayvanlardan korunmak için kullanıyor.

Dr. Lesku “Tehlikeli durumlarda kuşlar tek küreli uyuma güdüsünü tek gözünü açarak olası tehditlere karşı önlem olarak kullanıyor” diyor.

Peki insanlarda da böyle bir olgu var mı?

Yapılan araştırmalar, buna benzer bir durumun insanlar için de söz konusu olduğunu ortaya çıkardı.

Uyku üzerine yapılan araştırmalara katılan deneklerin, laboratuvar ortamında geçirdikleri ilk gecede beyinlerinin sol lobunda, sağ lobundakine oranla daha fazla aktivite gözlendi.

Uyku esnasında beynin bir lobunun diğerine göre daha “uyanık” olmasının sebebi, bilmedikleri bir ortama giren insanların hayatta kalma stratejilerinden biri olabilir; “gece bekçisi” görevini üstlenen sol lob, tehlike durumunda kişiyi uyandıracaktır.


4. Soğuk günlerde daha uzun uyuyoruz

İnsanlar kış uykusuna yatmasa da, kış aylarında yataktan biraz daha zor kalktığımız bir gerçektir. Yaygın olarak kullanılan bir uyku takip uygulamasına göre kış aylarında ısının düşük olduğu şehirlerdeki insanlar, sıcak şehirlerdeki insanlara göre daha çok uyuyor.

Örneğin 2015 yılının Ocak ayında Amerika’nın kuzey batısındaki eyaletlerde ortalama uyku süresi 7 saat 20 dakika olarak hesaplanmışken, bu süre güney doğu eyaletlerinde 13 dakika daha az.

Uzmanlara göre kış aylarında gündüz süresinin kısalması, insanların vücut saatlerinin düzenini de etkilediğinden uyku alışkanlıklarında değişmeler görülmesi son derece normal.


5. Gereğinden fazla uyuyoruz!

Amerikalıların yeteri kadar uyuyamadıklarından yakındıklarını sık sık duyarız, ancak yapılan bir araştırmaya göre günde dokuz saatten fazla uyuyan Amerikalıların sayısı giderek artmakta. 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 1985 yılında ankete katılan insanların % 28’i günde 9 saat uyuyorken bu rakam 2007 yılında % 37 olarak hesaplandı.

Chicago Üniversitesi Sağlık Bilimleri Bölümü’nden profesör Diane S. Lauderdale2013’de şu açıklamayı yapmıştı: “İnsanların eskisine oranla giderek daha az uyuduklarından yakındıklarını duyuyoruz ancak bunun kesin bir kanıtı yok.”

Elbette insanların “uyku” olarak adlandırdıkları şeyin son derece belirsiz olduğunu da belirtmekte fayda var. Yapılan araştırmalarda katılımcıların gerçekten uykuda oldukları süreyi değil yatakta kaldıkları süreyi hesaplamış olmaları muhtemel.


Ayrıca Bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.