Paylaştığınız fotoğraflar ruhsal aynanız
Paylaştığınız fotoğraflar ruhsal aynanız
Harward Üniversitesi’nin yaptığı psiko-analiz çalışmasına göre sosyal hesaplardan paylaşılan fotoğraflar kişinin yaşadığı ruh hali hakkında önemli ipuçları vermekte.
Fotoğraf paylaşma artık neredeyse internet kullanıcıların hergün yaptığı rutin olaylardan biri haline geldi.Bir sabah kahvaltısı ,bir yolculuk, sevimli hayvan fotoğrafları, dinsel içerikli resimler özgün manzara halinde fotoğraflar…Nerdeyse hergün buna benzer fotoğraflar görmekteyiz.sosyal hesaplardan
Sosyal hesaplardan 7 den 77’ye en çok paylaşım yapılan yer olarak görülen İnstagram’da çoğu zaman Hayatın sorunsuz olduğu mükemmel gibi mesajlar verilmekte.Fakat yapılan araştırmalara göre sosyal medyadaki bazı fotoğrafların paylaşan kişi hakkında yaşadığı ruhsal problem yada depresif ruh hali hakkında ipuçları verebileceği iddia ediliyor.
Paylaştığınız fotoğraflar ruhsal aynanız
Araştırmacılar ruhsal sorunların tespitinde kişinin sosyal hesapları incelenmesi tedavide kullanılabileceğini söylüyorlar.Harward Üniversitesine göre İnstagram’da paylaşılan fotoğrafların siyah-beyaza çevrilmesi, yada orjinal renklerden mavi, gri ya da karanlık karelere çevirme işinde özellikle çok kullanılan Inkwell fotoğraf filtresi ile yeniden renklendirmek, depresyonun işareti olabilir.
Alman Üniversitelerinde farklı 2 araştırmaya göre ise Facebook’daki bir kişinin, arkadaşlarından tatildeyken yada sürekli mutlu olma durum fotoğraf paylaşılması ardından pasif takibe alması, kıskançlık ve kin duygularının artmasına sebep oluyor.
Jesica Winter’göre ise facebook bu konuda çok masum ,asıl bu işin kaynağı İnstagram olduğunu söylüyor.özçekimlerin bol olduğu ve mükemmel yaşam tarzı fotoğraflarını dünyaya ilan eden çok kişi var.
Komedyen Juliette Burton Beden Algı Bozukluğu hastalığı ile mücadele ettiklerini ama sosyal medyanın bu konuda hiç yardımcı olmadığını söylüyor.Sosyal medyada yayınlanan bu gibi fotoğraflarında gerçeği yansıtmadığı görüşünde.Bu paylaşımların arkasında neler olduğunu bilinmediği, aslında olan kişi görüntüsü dışında karşıdaki insana farklı gösterme olduğu kanısında.
Paylaştığınız fotoğraflar ruhsal aynanız ise Sosyal Medya suçlu mu?
İnsanların çok nadir olarak hayatlarında kötü giden şeyleri paylaştığını söyleyen Burton, “Bu fotoğrafların arka planında neler olduğunu asla bilmiyorsunuz. Sosyal medya kimliklerimizi ifade etmenin, kim olduğumuzla ilgili herkese bir mesaj vermenin yeni aracı. Fakat tüm bu çabaların aslında ne anlama geldiğini yeniden keşfediyoruz” diyor.
Selfiler İnsanların Mutsuzluklarını Hafifletiyor
‘Mad Girl’ kitabının yazarı Bryony Gordon ise bu düşüncelere katılmıyor.Selfi çekmenin mutsuz insanları rahatlattı görüşünde.Gordon sosyal hesabından yaptığı çağrı ile kendi ruhsal sıkıntı çekenlerle buluşmuş ve görüşmüş.20 kişi ile oluşan bu grup artık ABD ve ingiltere dahil olmak üzere büyük bir ağa dönüştüğünü söylüyor.
Gruptaki obsesif kompulsif bozukluk, depresyon ve yeme bozukluğu olan kişilerce ‘Ruh Sağlığı Dostları / Mental Health Mates’ grubunu eğer sosyal medya olmasaydı kuramayacağını ve aynı sorunları yaşayan kişilerin bir araya gelip yanlızlık problemini aşıp iyi bir başlangıç noktası olamayacağı görüşünde.
Sosyal Medya ile Ruh sağlığımızı iyileştirebilir miyiz?
Gordon ve Juliette Burton aynı görüşte.Aynı sorunlu insanların bir araya gelip , birbirlerinde kendileri görmesi , bunlar üzerine konuşmak gerçekten iyi geldiğini belirtiyor.Hatta ruhsal problemi olmayan kişilerin bile , böyle sorunlu bir kişiyi önceden bilmesi ve ne konuşacağını seçmesi olumlu bir başlangıç olacağı görüşündeler.
BBC