Gençler ve çocuklar COVID-19’u nasıl hafif atlatıyor?
Bağışıklık sistemi hem yaşa bağlı hemde yaşam modeline bağlı değişebilen doğal bir vücut korunma sistemidir. Salgın döneminde anne ve babalar çocukların beslenme modelleri daha da sağlıklaştı. Bilim insanları sağlık beslenen çocukların ve gençlerin yaşlılık sürecinde daha kaliteli bir yaşam geçireceklerini belirtiyorlar. Gençler ve çocuklar COVID-19’u nasıl hafif atlatıyor? sorusunun cevabı da sağlıklı beslenme modelinin içinde.
Gençler ve çocuklar COVID-19’u nasıl hafif atlatıyor?
Gençlerin ve çocukların COVID-19’u niçin daha hafif atlattığı ile ilgili araştırmalar, bağışıklık sistemindeki yaşa bağlı farklılıkları işaret ediyor. Gençlerin bağışıklık sistemleri daha erken tepki veriyor ve virüse ilk başta ölümcül bir darbe indiriyor.
21 Eylül tarihinde Translational Medicine dergisinde yer alan bir araştırma sonucuna göre 24 yaşından genç insanların bağışıklık sistemleri koronavirüse indirdiği ilk darbe sayesinde hastalıkla daha iyi baş edebiliyor.
Bu erken bağışıklık savunma mekanizmaları, istilacının ne olduğuna bakmaksızın vücudu saldırıya devam etmesi için uyarıyor. Bu mekanizma yaşlılarda daha zayıf.
Yaşlı insanlarda semptomların daha ağır seyretmesinin nedeni bağışıklık sistemlerinin ön safl arında mücadele eden savunma savaşçılarının geç tepki vermesi. Son araştırma insanların bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için interferon gibi destek ilaçlarının yarar sağlayacağı olasılığını güçlendiriyor.
Ayrıca gençlerde ve çocuklarda alt solunum yollarında SARS-CoV-2’nin hücreye giriş kapısı olarak yararlandığı ACE2 proteinlerinin miktarı daha düşük.
Bir diğer neden de gençlerde diyabet ve yüksek tansiyon gibi altta yatan kronik hastalıkların bulunmaması. Ayrıca yaşlıların bağışıklık tepkileri gençlere göre dengesiz ve düzensiz olabiliyor. (sitokin fırtınası)
Sitokin salınım sendromu (sitokin fırtınası) nedir?
Covid-19 pandemisinde, oluşan bir kısım ölümlerde sitokin fırtınası etkili oldu.
Sitokin salınım sendromu (SSS), tıbbi olarak, enfeksiyon ve ilaç kullanım gibi farklı faktörlerce ateşelenebilen, bir sistemik inflamatuar yanıt sendromu çeşididir diyebiliriz. Kabaca açıklarsak, çok sayıda beyaz kan hücresinin aktif edilmesiyle ve bu beyaz kan hücrelerin daha fazla kendinden yani beyaz kan hücresini aktive ederek, inflamatuar sitokinler serbest bırakması sonucunda başlar bu sendrom.
Şiddetli oluşan vakalara sitokin fırtınası adı verilmektedir. Eğer ilaç uygulanması sonucunda ortaya çıkıyorsa, infüzyon reaksiyonu da denmektedir.
Sitokin salınım sendromu (SSS) anlamak için, belirtileri içinde, devamlı ateş, yorgunluk, iştahda kayıp, kas ve eklem ağrıları, mide bulantıları ve kusma, tekrarlı ishal, deride döküntü, nefes almada hızlanma, hızlı atan kalp, düşük tansiyon, nöbetler, baş ağrıları, akıl karışıklığı, deliryum, halüsinasyonlar, titreme ve koordinasyon kaybı diyebilirz.
Eğer ilaçdan dolayı Sitokin salınım sendromu (SSS) oluşuyorsa, anti-histamin veya kortikosteroidler uygulanarak önüne geçilebilir.
Sitokin salınım sendromu (SSS), eğer belirtiler görüldüğünde acil bir sağlık kuruluşunda kontrol edilebilir ve iyileşme söz konusudur. Geç kalınmadığı sürece.