DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Multivitaminler işe yarıyor mu? Multivitamin hapları kullanmalı mı?

Multivitaminler işe yarıyor mu? Multivitamin hapları kullanmalı mı?

Destek olarak alınan vitaminlerin büyük bir çoğunluğu süreğen hastalıkların ya da ölümün önüne geçemedikleri gibi, yararları henüz kanıtlanmadığından, bunları kullanmaktan kaçınmak da gerekiyor. Ama reklamlar öyle söylemiyor değil mi! Bu yazımızda bilimsel olarak Multivitaminler işe yarıyor mu? Multivitamin hapları kullanmalı mı? Multivitamin tüketimi neden arttı? Multivitaminlerin zararları nelerdir? Multivitaminlerin yararları nelerdir? Gıda takviyeleri zararlı mı? besin takviyesi zararları nelerdir? sorularının cevabını bulabilirsiniz.


Multivitaminler işe yarıyor mu? Multivitamin hapları kullanmalı mı?

Geniş kapsamlı üç araştırmanın destekleyici multivitaminlerin büyük bir çoğunluğunun hastalıklara yakalanma çekincesini azaltma konusunda etkisiz olduklarını ve dahası sağlığa zarar verebileceklerini ortaya koyması üzerine, kimi uzmanlar bu tür ilaçlara boş yere para harcamaktan vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan iki yeni klinik deney ve son 27 yıldır ABD Koruyucu Hizmetler Görev Gücü tarafından yürütülen klinik çalışmaların yeniden değerlendirildiği geniş kapsamlı bir araştırmayı içeren bu son araştırmalar günlük multivitamin ve mineral tabletleri kullanımının bilişsel becerilerdeki düşüşü, ya da kalp hastalıkları ve kanser gibi süreğen hastalıkları önlediği yönünde herhangi bir kanıt sunmuyorlar.

Bu sonuçtan yola çıkan uzmanlar multivitaminlerin büyük bir çoğunluğunun hastalıkların önüne geçilmesi yönünde hiç bir etki yaratmadıklarına ve yararları kanıtlanmadığından bunlardan kaçınmak gerektiğine parmak basıyorlar.

Araştırmaya katılan Johns Hopkins Üniversitesi tıp ve salgın hastalıklar bilimi uzmanlarından Dr. Edgar Miller, “Araştırmalar ardı ardına olumsuz sonuçlar vermiş olmasına karşın, insanlar bu ürünleri almayı yine de sürdürüyorlar ve multivitamin tüketiminin günümüzde rekor düzeylere ulaştığı görülüyor,” diyor.

Miller, vitamin desteği almanın ruhsal bir boyutu olabileceğini, elde edilen bulguların multivitamin tabletlerinin genel nüfusa herhangi bir yarar sağlamadığını gözler önüne sermesine karşın insanların beslenme biçimlerinin bedenin gereksindiği besinlerden yoksun olduğu gerekçesiyle bunları almayı sürdürüyor olabileceklerini belirtiyor.

Elde edilen son bulgular, destek olarak alınan ve aralarında B vitaminleriyle antioksidanların da olduğu bu tür ürünlerin sağlığa herhangi bir yararı olmadığını ve dahası zararlı olabileceklerini de ortaya koyan daha önceki araştırma bulgularıyla da bağdaşıyor.

On binlerce kişinin katıldığı klinik çalışmalar beta karoten, E vitamini ve bir olasılıkla da yüksek dozlarda A vitamini içeren destekleyici ürünlerin gerçekte ölüm oranlarını arttırdığını gözler önüne seriyor.


Multivitamin tüketimi neden arttı?

ABD Hastalıkları Denetleme ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre, bu ülkede destekleyici nitelikteki multivitamin ve mineral tabletlerinin tüketim oranı 1990’ların başlarında %40 oranında iken, 2000’li yılların ortalarında yaklaşık %50’ye ulaştı.

Araştırmalar beta karoten ve E vitamini gibi birtakım destekleyici ürünlerin tüketiminde, bunların akciğer kanseri ve ölüm oranları açısından olumsuz etkiler yarattıklarına işaret eden çeşitli raporların yayımlanmasının ardından, bir düşüş meydana geldiğini ortaya koyuyor.

Buna karşılık, bu tür ürünlerin herhangi bir yarar sağlamadığına işaret eden onca önemli çalışmanın bile satışları olumsuz yönde etkilemediğine dikkat çekiliyor. ABD’de besin desteği endüstrisi her geçen gün daha da büyüyor. Yetkililer yıllık multivitamin satışının 2010 yılında 28 milyar dolara ulaştığını belirtiyorlar.

Miller, ABD’de besin desteği endüstrisinin çoğu insanların gündelik vitamin gereksinimlerini salt besinlerle karşılayamadıkları gerekçesiyle etkinliğini sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Söz konusu endüstri insanların yeterince beslenmedikleri izlenimini yaratmaya çalışıyor.

Oysa, farklı beslenme düzenlerini uygulayan kişilerin katıldığı gelişigüzel araştırmalar herkesin yetersiz beslenmediğini ve çoğumuzun bu tür destekleyici ürünlerden hiç bir yarar sağlamadığını gösteriyor,” diyor.

Son araştırma kapsamında yaşları daha geçkin erişkinlerden oluşan toplam 450 bin kişinin izlendiği klinik deneyler yeniden gözden geçirildi. Tüm bulguların değerlendirilmesi sonucunda uzmanlar bu tür destekleyici ürünlerin kanser ve kalp hastalıkları üzerinde olumlu etkiler yarattıkları yönünde somut herhangi bir kanıt elde edemediler.

Bir başka çalışmada da uzmanlar 65 yaş ve üzeri 6000 erkeği 12 yıl boyunca izleyerek A, C, E vitaminleri, beta karoten ve B vitaminleri içeren ürünlerin de aralarında yer aldığı çeşitli besin destekleyicilerini her gün almanın bu deneklerde yarattığı etkileri araştırdılar.

Sonuçta, multivitamin tabletlerini her gün alan deneklerin bilişsel beceri ve sözel belleklerinde plasebo verilen deneklere kıyasla herhangi bir farklılığa tanık olunmadı. Üçüncü çalışmada uzmanlar daha önce kalp krizi geçirmiş 1700 kişiyi izlemeye alarak yüksek dozlarda multivitamin ve mineral tüketiminin kalp krizi, felç ve ölümü önleyip önlemediğini araştırdılar.

Ortalama 5 yıllık bir izleme süresi sonucunda, bu ürünleri alan deneklerle almayanlar arasında herhangi bir farklılık olmadığı görüldü.


D Vitamini, Probiyotik ve Koenzim Q10 kullanımı artarken, Multivitaminler düşüyor

Ülkemizdeki besin takviyesi tüketimiyle ilgili net veriler olmasa da ABD’de yapılan yeni bir çalışma her 2 Amerikalıdan birinin (% 52’si) besin takviyesi kullandığını gösteriyor.

13 yıl süresince araştırma yapan bilim insanları kullanılan besin takviyelerinin türlerinde de değişim olduğunu saptadı. Örneğin 1999 yılında multivitamin/multimineral kullanımı %37 iken 2012 yılında %31’e gerilemiş. En güncel verilerin 2012 yılına ait olduğu araştırma tüm yaş gruplarına uygulandı.

Çalışmanın verileri 20 yaş ve üstü 38.000 Amerikan vatandaşının evlerine CDC (Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) tarafından görevlendirilen kişilerce, yıllık ziyaretler yapılarak elde edildi. Katılımcılara son 30 gün içerisinde reçeteli ya da reçetesiz olarak vitamin, mineral, bitkisel ilaçlar veya başka besin takviyeleri kullanıp kullanılmadığı soruldu.

Sadece katılımcıların belleğine güvenmek yerine evlerine gidilerek besin takviye kutuları incelendi. Hangilerinin kullanımı artıyor, hangilerinin azalıyor?

Multivitaminler 1999-2012 yılları arasında düşüş gösteren tek ürün değil. Soğuk algınlığı için kullanılan ekinezya, bellek faaliyetleri için kullanılan ginkgo biloba, kalp sağlığı için kullanılan sarımsak, antioksidan etki için kullanılan C ve E vitaminleri de düşüş gösteren diğer ürünler.

Öte yandan probiyotik ve koenzim Q10 kullanımı yükselişte. Bazı kalp hastalıkları, kanserler ve kırıklar için faydalı olan D vitamini ise 13 yılda % 5.1 seviyesinden % 19’a yükseliyor.

Dahası kalp hastalıklarını önlemede ve bazı kanserlerde faydalı olduğu düşünülerek balık yağı takviyesi olarak satılan omega-3 yağ asitleri takviyeleri de 7 kat artarak % 1.9’dan %13’e ulaşıyor.

Besin takviyesi kullanımında yaşanan değişiklikleri açıklamaya çalışan bilim insanları bu eğilimin ardında yatan temel nedenleri henüz açıklayabilmiş değiller.

Ancak 2000’lerin sonunda yaşanan ekonomik durgunluk ve sık kullanılan besin takviyeleri üzerinde yapılan detaylı araştırmalarda sağlığa yararlarının saptanmaması bu ürünlerin kullanımında azalmanın nedeni olabilir.

Bu yeni araştırma, yetişkinler arasında besin takviyesi kullanımı hakkında kabaca bilgi verse de, bunların dozları ve 2016 yılındaki güncel veriler hakkında pek yardımcı olmuyor.

Tüketiciler ise olumsuz sonuçlardan habersiz oldukları için veya üretici şirketlerin “kalbe faydalı”, “zihni açar” gibi üstü kapalı sağlık vaatlerine inanarak besin takviyeleri kullanmaya devam ediyorlar.

Tüketicilerin bu gıdalar hakkında doğru bilgileri alabileceği, etki ve yan etkilerinin görülebileceği düzenleyici
reformlar da çözüm listesinde.



Ayrıca Bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.