Bulutta Hangi Veritabanlarını Kullanmalıyız? | İşte Bulut Üzerindeki Veritabanı Modelleri

Günümüzde bulut kavramı o kadar karıştı ki, hepiniz bir kısmını duymuşsunuzdur. Ve herkes biraz biraz konu ile ilgili fikir sahibidir. Ancak bulut denilen kavram, o kadar karıştı ki ve o kadar farklı şekillerde karşımıza çıkıyor ki, hepimiz için farklı yerlerde ve farklı anlamları ifade etmektedir. Bu farklılıklar sebebi ile ilgili bir bilgilendirme yazımızı sizler ile buluşturacağız.

Aslında amaca yönelik olarak bulutu, donanım alt yapısı için yani mevcut işlem gücü ve ağ yapısının, aynı zamanda depolama imkanlarımızın otomatik olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması hizmeti. Bu hizmetin adına IaaS denilmektedir. Uygulamalar için de; uygulamaya web tabanlı erişim gerektiğinde, ve kullanıldıkça ödenen hizmetler sağlanmasıdır. Bunun ismine de SaaS denilmektedir.

Bulut bilişim denilen teknoloji, geleneksel teknoloji modelleri içerisinde adeta değişikliklere yol açtı. İstemci ve sunucu teknolojisinde de büyük bir değişime sebebiyet verdi. Bunları bir düşünecek olursak; mini bilgisayarlara dönüşen istemci ve sunucu modelleri, Amazon ve Google hizmetlerini ortaya çıkardı. Aslında bulut teknolojilerin her yerde bulunuyor olması da Bilgi Teknolojilerinin sonraki aşamasını oluşturmaktadır.

Artık uygulamalar, veriler ve hizmetlerin tamamı, kurumsal olan veri merkezlerine taşınmaktadır. Bildiğiniz gibi şirketlerdeki en büyük bütçeyi Bilgi Teknolojileri departmanları oluşturmaktadır. Bu sebeple üst yöneticiler ve CIO’lar giderleri ve riskleri daha da düşürmek için birçok seçeneğe sahip oldular.

Bilgi Teknolojileri Giderlerini Kısmak İçin Yapılabilir Seçenekler Nelerdir?

Bu tip durumlarda yapılması gereken ilk şey; bütçe, sorumluluk ve işlevselliğin işin yapıldığı noktaya taşınmasıdır. Yani Shadow IT ve genel bulut seçeneklerinin kullanılması sağlanmalıdır. İkinci seçenek olarak mutlaka ve mutlaka yönetilebilen hizmetlere yönelmek gerekmektedir. Sonrasında yine ortak buluta dönüşebilecek olan özel bir bulut oluşturmak gerekmektedir. Küçük bir Bilgi Teknolojileri ekibi tarafından yönetilen bir ortak bulut sunucusuna taşınmak gerekir.

Bu saydığımız seçeneklerin her biri daha farklı güçtedir. Hepsinin daha güçlü ve daha zayıf olan yanları mevcuttur. Öncelikle şirketinizin ihtiyaçları belirlenmeli ve buna göre hareket edilmelidir. Çünkü her bir seçenek ihtiyacınıza göre değişkenlik göstermektedir. Elinizdeki mevcut olan veritabanı ile hangi seçeneğin sizin için iyi olacağına karar vermek zor olabilir.

Bu kısımda yani veritabanı ihtiyaçları konusunda üç ana seçenek devreye giriyor. Bakılması ve dikkat edilmesi gereken üç başlık; güvenlik, performans ve uyumluluk seçenekleridir. Bu kısıma geldiğinizde, sizlere ekstra ve gereksiz maddi yükümlülükler gerektirmeyecek olan veritabanı bulut seçeneklerini sizler ile paylaşacağız. Konuyu 5 ana başlık altında toplayacağız. Bunlar;

• Hibrit Bulut
• Özel Bulut
• Ortak Bulut
• Appliance Veritabanı
• Sanal Veritabanı

Bulutta Hangi Veritabanlarını Kullanmalıyız? | İşte Bulut Üzerindeki Veritabanı Modelleri| Bulut Bilişim Avantajlıdır

1. Özel Bulut

Özel bulut veritabanının en büyük avantajlarından birisi, şirketlerin ihtiyacına ve kullanım durumuna ayak uydurabiliyor olmasıdır. Bilgi Teknolojileri ekibinin kontrol altında olma durumu, her zaman güvenliğe olan inancı arttırmaktadır. Çözüm mimarisi içerisine, acil durum kurtarma işlemleri ve güvenlik önlemlerinin de dahil edilmesi gerekmektedir.

Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; şirketin coğrafi konumu da oldukça önemlidir. Eğer dünyanın farklı bölgelerinde bulunan kullanıcılar, mobil cihazlar ile sisteme ulaşmaya çalışır ise, problemler ya da gecikmeler yaşanabilmektedir. Böyle bakıldığında, finansal ve sağlık hizmetlerini örnek gösterebiliriz.

Bu tip hizmetlerin olası durumlar için uyumluluk gerektiren oldukça katı güvenlik kuralları bulunmaktadır. Burada bazı ülkelerin daha katı düzenlemelere sahip olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Bu ülkeler; Almanya, Türkiye ve Kanada’dır. Bu ülkeler kullanıcı verilerini koruyabilmek için kendi ülke sınırları içerisinde kalmasını istemektedirler.

Özel bulut için söylenecek bir şey daha var. Özel bir bulut veritabanına taşınmadan önce, beklenen yatırım getirileri incelenmeli ve şirketinizin ihtiyacına yönelik olup olmadığına dikkatlice bakılmalıdır.

2. Hibrit Bulut

Hibrit bulutun ilk özelliği, özelleştirilebilir ve esnek olmasıdır. Bu veritabanı sayesinde bazı fonksiyonlarınız için özel buluttan faydalanabilir ve veri miktarınız büyümesi durumunda da genel buluta geçiş yapabilmenizi sağlar. Felaket senaryosu dediğimiz, kurtarma çözümleri de hibrit bulut içerisine yerleştirilebilir. Böylece bu tip durumlardan da rahatlıkla korunmuş olursunuz.

Hibrit bulut sayesinde şirketler, bazı verilerini yerel olarak saklayıp, bazılarını da buluta yükleyerek saklama da yapabilirler. Ancak şöyle bir sorunu bulunuyor. Hibrit bulut yapısında bütünlük sağlamak oldukça zor bir iştir. Ve bazı güvenlik sorunlarına da yol açabilmektedir. Gerekli olan işlem gücünüzün kontrolsüz bir şekilde büyümesi durumunda, yönetilmesi imkansız hale gelen bir hibrit bulut ortamı ile karşılaşabilirsiniz.

Eğer şirketinizi hibrit bulut üzerine taşımak istiyorsanız, bir taşıma stratejisi de geliştirmelisiniz. Bu konu geçişte çok önemlidir. Siz güvenliğinizi arttırmak için böyle bir yola girmişsiniz. Ancak doğacak karışıklıkları da böylece önlemelisiniz.

3. Ortak Bulut

Ortak bulutun en büyük avantajı, sonsuz bir veriye kadar büyüyebilmek ve aynı zamanda da kullandığın kadar öde modeline sahip olmasıdır. Bu bir şirketin pazara daha hızlı açılmasını sağlayacaktır. Ortak bulut yapısı itibariyle homojendir. Yani birden fazla şirketin iş yükünü aynı anda karşılayabilecek yapıdadır. İhtiyacınıza yönelik ayarları biraz sıkıntılar doğurabilir.

Hibrit bulutu anlatırken bahsettiğimiz gibi; kontrolsüz büyüme durumlarında ortak bulutta da büyük problemlere yol açacaktır. Bu tür platformlarınızı yönetmek üzere oluşturulan bir strateji olmaz ise şirketin giderleri sürekli artacaktır. Dolayısıyla da verimlilik sağlanamayacaktır.

Ortak bulutun bir diğer dezavantajı ise veri görünürlüğüdür. Çünkü veriyi bir kere ortak buluta yüklediğinizde, nereye yerleştiğini, hangi ülkede bulunduğunu anlamak zor olmaktadır. Ortak bulut bu nedenle küresel şirketler için sorun teşkil edebilir. İşletme giderleri açısından avantajlıdır ancak bu durum ilk 36 aylık süreçten sonra değişkenlik gösterebilir.

Ortak bulutu kullanmanız durumunda, güvenlik her daim bir sıkıntı olacaktır. Bunun önüne geçmek için; durağan verilerin şifrelenmesi ve iyi tasarlanmış erişim yönetim araçları kullanılmalıdır.

Bulutta Hangi Veritabanlarını Kullanmalıyız? | İşte Bulut Üzerindeki Veritabanı Modelleri | Bulut Teknolojileri

4. Appliance Veritabanı

Bu veritabanı modeli, işletmelerin kendi lokasyonları içerisinde konumlandıracakları bir çözümdür. Appliance veritabanı ya şirketteki Bilgi Teknolojileri ekibi tarafından ya da üretici tarafından yönetilebilmektedir. Appliance veritabanı çözümü için birçok güvenilir üretici firma bulunmaktadır. Eğer tüm çözümü, tek bir üretici firma ile sağlarsanız, destek ve performans artışı sağlayabilirsiniz.

Ancak bunun kötü bir tarafı da var. Bu durum sizi bir üreticiye bağlı bırakabilir. Çünkü cihaz bazlı olan veritabanları duruma özel bir seçenek olarak kullanılmaktadır. Siz appliance veritabanı çözümüne geçecekseniz; üretici seçiminizi sağlam yapmalısınız.

5. Sanal Veritabanı

Bu günümüzde çoğu şirketin kullanmakta olduğu bir çözümdür. Sanallaştırma sayesinde yüzlerce uygulamayı sadece bir donanım üzerinde birleştirmek mümkündür. Böylelikle maliyetlerin düşürülmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması sağlanmaktadır. Bu tip bir yapılanma içerisine girildiğinde ilk yapılan harcamalar yüksek görünse de sonrasında çoğu işleminiz otomatik hale gelir ve işletmenizin giderleri de zaman içerisinde azalır. Burada maliyetiniz azalır ama lisanslama ücretleriniz artar.

Sanallaştırılmış olan veritabanları daha az yer kapladıklarından dolayı iyi bir veri merkezi kaynak kullanımı sağlamaktadır.  Sunucu işletim sistemlerinde de tasarruf sağlanır. Fiziksel bir sunucu üzerinde birden çok sanal veri tabanı oluşturulmasına müsade eder. Zaten sanal ortamlar, ölçekleme yeteneğine sahiptirler. Yönetimleri de oldukça basittir.

Sanallaştırma sistemlerinin kötü yanı ise; maalesef sanal makineler de bozulmaktadır. Siz bu konuda herhangi bir hata olduğunda kurtarma senaryonuzu çok iyi oluşturmalısınız. Ayrıca eski donanımlarınızı değerlendirebilmek için oldukça ideal bir yöntemdir. Birçok uygulamanızı eski donanımlar üzerinde birleştirebilme imkanına sahipsiniz. Acil durum senaryolarında da birden fazla sunucu üzerinde, birden fazla sanal makine yaratarak, kurtarma senaryolarınızı rahatlıkla oluşturabilirsiniz.