Vertigo nedir? Vertigo hastalığının nedenleri ve belirtileri nelerdir?
Günümüzde çok kişide görülen bir hastalık olan vertigoyu sizlere anlatmaya çalışacağız. Detaylı bir yazı hazırladık. Bu yazımız içerisinde öncelikle Vertigo nedir? Vertigo hastalığının nedenleri nelerdir? Vertigo hastalığının belirtileri nelerdir? Vertigo hastalığı ile nasıl mücadele edilir? Vertigo hastalığının tedavi yöntemleri nelerdir? sorularını uzmanlardan derlediğimiz bilgilerle sizlere özetlemeye çalışacağız.
Vertigo nedir? Vertigo hastalığının nedenleri ve belirtileri nelerdir?
Vertigo, Latince ”Dönmek” fiilinden gelir ve baş ve hareket duyusunun yitirilmesi anlamına gelmektedir.
Öncelikle vertigo hastalığının tanımı ile başlayalım. Denge sisteminde oluşmuş olan bazı bozukluklar sonucunda ortaya çıkan dengesizlikler ile baş dönmesine verilen addır. Öyle ki; sırt ve baş ağrısı problemleri ile doktora gitme oranları en yüksek olan ağrıların başında gelmektedir. Toplum içerisinde bu tip baş ve sırt ağrılarının görülme oranı yüzde 5 ila 10 olarak bilinmektedir. Bu oranlar 40 yaş ve üzeri kişilerde yüzde 40 oranında, 65 yaş üzeri kişilerde ise yüzde 25 oranında görülmektedir.
Vertigonun sebebine gelirsek, her şeyin iç kulakta başladığını söylemek mümkün olacaktır. Çünkü iç kulak vücudun dengesinden sorumludur. Dolayısıyla iç kulak, beyine bazı sinyaller gönderir ve bu sayede vücut dengede kalır. En sık görülen de periferal tip denilen vertigo türüdür. İç kulakta meydana gelen bu hasar, beyine sinyal gönderen sinirde ise ya da beyinde ise buna da santral vertigo denilmektedir. Santral vertigo denilen hastalık ta bazı sebeplere bağlıdır. Bunlar; geçici damar tıkanıklığı, beyin damar hastalığı, migren ve kafa içi tümörleridir. Ayrıca periferal denilen vertigo türünde hastaların işitme kaybı yaşamasına rastlanmaz. Vertigo atakları geçince, kişiler normal hayatlarına devam edebilirler.
Bunu kesinlikle gözden kaçırmayınız. Baş dönmesi bir hastalık değildir. Aksine bir hastalık belirtisidir. Bunlara örnek birçok şey verilebilir. Örneğin; iç kulak hastalıkları, meniere hastalığı, tansiyon yükselmesi ya da düşmesi, beyin tümörleri, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, beyin damar hastalıkları, felç geçirme, en önemlisi de stres ve göz bozuklukları baş dönmelerine sebep olmaktadır. Ayrıca kemik erimesi ya da kemik kaybı görülen hastalarda, benign poziyonel vertigo adı verilmiş olan baş dönmesi yapan ataklar görülebilmektedir. Bunların yanında menopoza girmiş olan kadınlarda da kalsiyum eksikliğine bağlı olarak baş dönmeleri görülebilmektedir. Bu sebebi mutlaka değerlendirmeleri gerekmektedir.
Bu türlere ek olarak bir de periferik vertigo bulunmaktadır. Bilinen en sık sebebi de herpes virüsü enfeksiyonudur. Diğer ana nedeni ise benign poziyonel vertigodur. Tam bu noktaya gelindiğinde, biraz da meniere hastalığından bahsetmek gerekir. Meniere hastalığının bilinen sebebi; iç kulakta sıvı birikmesidir. Hatta bu hastalığın halk arasında tabiri iç kulak tansiyonudur. İnsanlar üzerinde genellikle orta ve ileri yaşlarda görülmektedir. Ancak maalesef nedeni hala tam olarak bilinmemektedir. Ancak yemeklerdeki aşırı tuz tüketimleri, aşırı stres, menopoz ya da uykusuzluk durumlarında oluşması kolaylaşmaktadır. Meniere denilen hastalık genelde tek kulakta görülür. Ancak iki kulakta birden görülmüş türleri de bulunmaktadır. Ve ilerleyen bir şekilde işitme kayıplarına neden olmaktadır.
Vertigonun Belirti ve Bulguları Nelerdir? Vertigo nasıl anlaşılır?
Vertigo hastalığının iki çeşit türü vardır. Bunlar, periferik vertigo ve santral vertigo olarak tıbben ayrılmaktadır.
Öncelikle şunu söyleyelim. Periferal vertigo türünde, hastaların kulak muayenesinde hiçbir şekilde bir bozukluğa rastlanmaz. Üstelik hastanın baş dönme şikayeti yok iken muayene edilir ise hiçbir bulguya rastlanamaz. Hasta; baş dönmesi şikayeti ya da baş dönmesi atakları olduğu sırada muayene edilirse, nistagmus ismi verilen istemsiz göz hareketlerine rastlanmaktadır. Hemen ardından ani şekilde gelişen baş dönmeleri başlamaktadır. Hasta şikayetleri arasında ya etrafın döndüğü, ya da kendisinin döndüğünü tespit etmektedir.
Genel olarak hastaların baş hareketi ile baş dönmeleri artmaktadır. Dolayısıyla baş ile birlikte gövdelerini de döndürerek sese karşılık vermektedirler. Bunların yanında ayakta dururken zorlanma mevcuttur. Kusma ve bulantı da buna dahil olur. Kulakta dolgunluk hissi mevcut olup, işitme kayıpları ve kulak çınlaması meydana gelmektedir. Bu şikayetlerin birkaç hafta sürmesi normaldir. İşitme kayıpları da geçicidir. Ancak vertigo hastalığının tanımlanabilmesi için odiometri ismi verilen işitme testinin yapılması gerekmektedir. Bu testin sonucunda ilgili işitme kayıpları tespit edilecektir. Tümör şüphesi var ise MR denilen yöntem ile bulunabilmektedir.
Vertigo Hastalığının Tıbbi Olarak Tedavisi Nasıl Yapılır?
Baş dönmesi şikayeti ile doktora giden hastaya vertigo teşhisi konmuş ise hap olarak bazı ilaçlar verilir. Bunun yanında bazı bulantı ilaçları da verilmektedir. Özellikle herpes virüsüne bağlı olan vertigo türünün tedavisinde kortizol içeren ilaçlar yanıt vermektedir. Benign vertigo türünde ise egzersiz olarak verilen bazı baş hareketleri sayesinde tedavi edilebilmektedir.
Tedavide en önemli şey ise baş dönmesini ortaya çıkaracak şeylerden uzak durulması tavsiye edilmektedir. Daha da önemlisi alkol tüketimi var ise tüketimden uzak durulur. Aşırı tuz tüketimi kontrol altına alınmalıdır. Aksine hem ölçülü bir şekilde hem de kaya tuzu kullanılmalıdır. Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı ve kafein maddesi bulunan kola ya da kahve gibi içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Düzenli bir uyku ve beslenme önerilmektedir. Kesinlikle de stresten uzak durulmalıdır. Bazı hastalar ilaç tedavisine de cevap vermeyebilir. Bu tip hastalar, hemen cerrahi müdahaleye alınırlar. Bu yol ile birlikte hastanın kulak içerisindeki sıvı boşaltılır. İç kulaktaki sinirin kesilmesi de yapılabilecek cerrahi müdahalelerden birisidir. Diğer bir tür olan santral tipi vertigoda ise oluşan nedene göre tedavi yapılmaktadır.
Vertigo Tedavisinde Yapılması Gereken Diyet Değişiklikleri Nelerdir?
Vücuttaki tansiyon yüksekliği ve damar kireçlenmesi gibi sebepler, vertigo hastalığını tetikleyeceği için bazı beslenme diyetleri yapılmalıdır. Özellikle fast-food yiyecekten uzak durulmalıdır. Bunların yanında şekerli gıdalar ve beyaz unlu mamuller tüketilmemelidir. Bunların yerine tam tahıl ürünleri, meyve, sebze ve balık gibi ürünler yenmelidir. Ekstra olarak şekerli içecekler tüketilmemeli, bunun yerine taze meyve suları kullanılmalıdır. Yanında sebze suları da tüketilebilir. Bazen hastalığın yanında tansiyon yüksekliği de mevcut olabilir.
İşte bu tip durumlarda tuzsuz diyet yapılması önerilmektedir. Yapılan bu besin değişiklikleri sayesinde kalp ve damar sağlığını korumuş olur ve kulak içerisindeki dengenin korunulması sağlanır. Vertigo rahatsızlığı bulunan hastalarda, şeker hastalığı da bulunuyorsa işitme kayıpları daha sık olarak görülmektedir. Çünkü vücutta bulunan iltihaplar; kulak içi dengesini de tahrip edebilir. Bu tip durumlarda özellikle zerdeçal, omega-3, zencefil ve derin su balıkları yenmelidir. Zencefil besinlere ya da salataya doğranarak yenilebilir. Zerdeçal da 1 ila 3 tatlı kaşığı olarak tüketilebilir. Gün içerisinde küçük ve sık öğünler tüketilmelidir. Alkol, sigara ve kafeinli içeceklerin tüketimi kesilmelidir. Bol miktarda da sıvı tüketilmelidir.
Vertigo Tedavisinde Yapılması Gereken Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir?
En başta kalp ve damar sağlımızı korumalıyız. Kalp ve damar sağlığını korumak için de kolesterol yüksekliğine dikkat edilmelidir. Ve bolca düzenli egzersizler yapılmalıdır. Vertigoya sahipseniz, hareket halinde iken kesinlikle televizyon izlememeli ve herhangi bir şey okunmamalıdır. Vertigo enfeksiyonunuza bağlı olarak sinüs ve kulaklarda sorun var ise kesinlikle uçuş yapılmamalıdır. Vertigo hastası iseniz, parlak ışıklardan da uzak durmalısınız. Gürültülü müzik dinlememelisiniz. En önemlisi çok ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Çabuk çabuk oturup, kalkılmamalıdır. Hızlı şekilde yapılan hareketlerden kaçınılmalıdır. Vücudunuzun hareketlere ve ortama olan tepkileri uyumlu hale getirilmelidir. Yatarken de hızlıca kalkılmamalıdır. Son olarak bu tepkilerin uyumlu hale getirilmesi için hastalık düzelene kadar oldukça yavaş hareket edilmelidir.
Vertigo hakkında yazılanlar çok işime yaradı, kralsınız.
Teşekkürler