DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü’nün Biyografisi ve Hayatı

İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü’nün Biyografisi ve Hayatı

Milli şef olarak bildiğimiz Türkiye’nin Başbakanları listesinin en başında olan, Milli mücadele döneminin önemli askeri komutanlarından biri olan İsmet İnönü’yü ne kadar tanıyorsunuz? Bu yazımızda Türkiye’nin Cumhurbaşkanları listesinde 2. sırada olan İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü nerelidir? İsmet İnönü’nün askeri ve siyasi kariyeri nasıl ilerlemiştir? sorularının cevaplarını vermeye çalışacağız.


İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü’nün Biyografisi ve Hayatı

Türkiye Cumhuriyeti kurucularından, I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele (Kurtuluş Savaşı) döneminde cephelerde rol almış üst düzey komutan, yeni Türk Devleti’nin tapusu olan Lozan Mütarekelerini yürüten ve antlaşmayı imzalayan, ikinci adam, milli şef, ilk Başbakan ve ikinci Cumhurbaşkanı.

İsmet İnönü 24 Eylül 1884 yılında İzmir’de doğmuştur. İsmet İnönü’nün annesi olan Cevriye Hanım da Tunaboyu Deliorman Türklerinden ve Rezgard’lıdır. Babası Reşit Bey ise Kürüm soyundan ve aynı zamanda da Bitlis’lidir. Cevriye Hanım babasının ölümünden sonra kardeşleriyle İstanbul’a göçer ve Reşit Bey ile evlenir. Reşit Bey İzmir’de sorgu yargıcı yardımcısı olarak görev yaparken, Mustafa İsmet’in doğumundan sonra Foça sorgu yargıçlığı görevine atanır.

5 kardeşin ikincisi olan Mustafa İsmet okul çağına geldiğinde babasının tayini Sivas’a çıkmıştır, böylelikle okula bu şehirde başlar. Anılarının büyük çoğunluğunun geçtiği bu şehirde gelecekte tutkunu olduğu satranç ve at sevgisini kazanmıştır.


İsmet İnönü’nün Öğrenim Hayatı

1892 yılında askeri ortaokula başlar, 1 yıl sınıfta kalıp 4 yıllık okulu 5 yılda bitirir. Dedesi Abdülfettah Efendi dışında ailesinde askerlikle ilişiği bulunan ağabeyidir (Ağabeyi askeri doktor görevindedir).

Okulu bitirdikten sonra babası Mustafa İsmet’i İstanbul’a getirerek Topçu Lisesi’nin sınavlarına girerek, okula kabul edilen 12 öğrenci arasına girer. Birincilikle geçtiği sınıfların sonunda, 1903 yılında 19 yaşındayken Harbiye’yi bitirir. Okulu iyi derecede bitirmesinden dolayı Pangaltı Erkanıharbiye’ye girer ve buradan 1906 yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun olur.

Okul hayatından sonra Kurmay Yüzbaşı olarak Edirne 2. Ordu’ya atanır. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde çalıştıktan sonra 31 Mart Olayını bastırmak için toplanan Harekât Ordusuna katıldı. Yemen’e Ahmet İzzet Paşa komutasında kurmay heyetiyle gitti ve 1912 yılında binbaşılığa yükseldi ve Yemen kuvvetleri komutanlığı kurmay başkanı atandı. Diplomatik başarılarından ilkini Yemen’de İmam Yahya ile görüşerek barışı sağlayarak aldı.

1914 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında Başkomutanlık karargâhındaki Harekât Şubesi Müdürlüğü görevinden sonra yarbay oldu.

Trakya’daki 2. Ordu kurmay başkanlığına albay olarak atandı. Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu Komutanlıklarında Doğu ve Suriye cephelerinde görev aldı. Büyük bir dostluk doğmasına neden olan tesadüf ile 2. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştılar.

Mevhibe Hanım ile evlenmek için İstanbul’a geldikten sonra tekrar cepheye döndü. Mondros Mütarekesi döneminde geri gelerek Harbiye Nezareti Müsteşarı olarak Askeri Şura’da görev aldı. Mustafa Kemal Paşa ile irtibatını koparmadı.

İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü'nün Biyografisi ve Hayatı | 1. adam ve 2. adam yan yana

İsmet İnönü Kimdir? İsmet İnönü’nün Biyografisi ve Hayatı | 1. adam ve 2. adam yan yana


İsmet İnönü’nün Askeri Yaşamı

1920 yılında Miralay (albay) görevinde Ankara’ya gidip döndükten sonra 19 Mart’ta Mustafa Kemal’in daveti üzerine gizli olarak Ankara’ya tekrar dönüp Milli Mücadelede kilit görevler üstlendi. Üstlendiği görevlerle İstanbul Hükumeti onu idama mahkum etti.

Batı Cephesi komutanlığı göreviyle Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazanıp generallik rütbesine yükseldi. İsmet Paşa olarak anılarak Sakarya ve Başkumandanlık Meydan Muharebelerinde oldukça etkili oldu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonraki gün mecliste yapılan oylamada oylamaya katılan milletvekillerinin tamamının oyunu alarak TBMM tarafından Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.

İsmet İnönü için bir sonraki seçim çok kısa bir süre sonra olacak ve 3 Nisan 1939’da ikinci kez yine oybirliğiyle (Oylamaya katılanlar arasında) Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk gibi dört kez Cumhurbaşkanlığı seçimine giren İnönü’nün diğer iki seçimi ise 1943 ve 1946 yılında kazanmış (Bu seçimde Fevzi Çakmak ile yarışmış ve ilk kez oybirliğiyle kazanamamıştır.) ve 22 Mayıs 1950’de Celal Bayar’ın Cumhurbaşkanı olmasına kadarki süreçte on iki yıl boyunca Cumhurbaşkanlığını yürütmüştür.

Cumhurbaşkanlığı süresince Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanlığı’nı yapmıştır. (Bu görevi 8 Mayıs 1972’te partiden istifa ederek 34 yıl sonra bırakmıştır.)

Her ne kadar İsmet İnönü mecliste oylamaya katılan milletvekillerinin tamamının oyunu alsa da Atatürk’ün vefatı sonrası yerine gelecek kişinin karar verilmesinde ortaya birçok isim atılmıştır. Çünkü İsmet İnönü yürüttüğü Başbakanlık görevinden Ekim 1937’de ayrılmış ve ikinci adam konumundan çıkarak bir nevi inzivaya çekilmiştir. Yine de o dönemde Cumhurbaşkanlığı için adı geçen isimlerden biri olmuştur. Fevzi Çakmak, Celal Bayar ve Fethi Okyar gibi isimlerin de aday olabileceği söylentileri mevcut ise de İsmet İnönü milletvekilleri tarafından tercih edilerek oybirliği ile 53 yaşında Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı olmuştur.


Cumhurbaşkanlığı’nın İlk Yılları

İsmet İnönü için Cumhurbaşkanlığı’nın ilk yılları zorlu ve çetin geçecektir. Zira İkinci Dünya Savaşı kapıya dayanmış, gelişmekte olan yeni devletin önündeki en büyük sorun haline gelmiştir.

İsmet İnönü’nün hayatına dönüp geriye baktığımızda en çok eleştiri aldığı dönem bu savaş yılları olmuştur. Sembolik olarak savaşın sonlarına doğru savaşa katıldığını ilan edene kadar Türkiye tarafsız kalmaya gayret etmiş bu da İnönü’nün diplomatik başarılar hanesine kaydolmuştur. (Savaşa katılma nedenini ABD’nin yapacağı Marshall yardımlarından faydalanmak olarak görebiliriz.)

Ancak halk adına diplomatik başarının faturası ağır olmuştur. Ekmeğin karneyle dağıtıldığı, ekonomik kıtlığın yaşandığı ve bunun Varlık Vergisi’yle telafi edilmeye çalışıldığı (Varlık Vergisi özellikle zengin gayrimüslim halktan alınan gelir vergisiydi.)

Bu dönemde Milli Korunma Kanunu ile temel gıda ihtiyaçlarına kotalar konarak devlet kontrolünde üretim ve fiyatlama yapılması istense de Karaborsacıların ortaya çıkmasına neden olmuştur.


İsmet İnönü’nün Türkiye Cumhuriyetine Katkıları

İsmet İnönü döneminde atılan en önemli adımlardan biri de Köy Enstitüleri’nin (1940) kurulması olmuştur. Bu kurumun temel görevi köylerde görev yapacak öğretmenler yetiştirmektir.

Bu öğretmenlerin amacı ise okuma yazma, temel bilgilerin verilmesi, sanata yönelik faaliyetlerin yanı sıra tarım arazilerinin kullanımını da arttırmaktır. Bu nedenle seçilen bölgeler tarıma elverişli arazilerin bulunduğu, tren yollarına yakın bölgelerdir. Binlerce öğrenci ve öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri; önce öğretmen okullarına dönüştürülmüş daha sonra Demokrat Parti iktidarında 1954 yılında kapatılmıştır.

Temmuz 1946 yılında yapılan milletvekili seçimleri bir ilke tanıklık etmiş ve çok partili hayata geçişin gerçek anlamda ilk adımı atılmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan partiler olsa da çok partili hayata geçiş atıl kalmıştır. Bu nedenle 1946 milletvekilleri seçimi demokrasiye geçiş anlamında mihenk taşlarında birisi olmakla birlikte seçimde uygulanan açık oy – gizli sayım seçime gölge düşürmüştür.

İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşı bitiminde yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin çok partili sisteme geçmesi gerektiğine dair beyanlarda bulunsa da 1947 yılında yapılması gereken seçimi erkene alarak diğer partilerin ülke çapında örgütlenmesini bitirmeden seçime girmesine sebep olmuş ve nihayetinde CHP iktidarda kalmayı sürdürmüştür.

Genel seçimlerden sonra TBMM’nin yaptığı açılış toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış ve ilk kez birden fazla aday seçime katılmıştır. İnönü, Fevzi Çakmak’ın 59 oyuna karşılık 388 oy alarak yeniden ve son kez Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

İsmet İnönü’nün on iki yıllık cumhurbaşkanlığının ve partisinin cumhuriyetin kurulmasından bu yana gelen iktidarı 1950 seçimleri ile birlikte son bulmuştur. 1946 seçimlerinin ardından büyümeye devam eden muhalefetteki Demokrat Parti, halkın yeni iktidar, taze kan (her ne kadar CHP içinden çıkan milletvekillerinin kurduğu bir parti olsa da söylem olarak farklılaşmıştır.) arayışında 1950 seçimlerinde ‘beyaz ihtilal’le birlikte iktidara gelmiştir. Bu İsmet İnönü için Cumhurbaşkanlığı’nın sonu, ana muhalefetteki yıllarının ise başlangıcı olmuştur.


İsmet İnönü’nün Son Yılları ve Ölümü

1954 ve 1957 seçimlerinde Malatya’dan milletvekili seçilip, İnönü başkanlığında 1961 yılında ömrü kısa olan ilk Koalisyon Kabinesi kurulmuştur. Kısa bir süre sonra 1962 yılında tekrar Koalisyon Hükumeti kurmuştur. Üçüncü bir Koalisyon Hükumeti kurulmuş ve 1963 yılından 1965 yılına kadar devam etmiştir. 1965 yılının Ekim seçimlerinde Adalet Partisinin çoğunlukla seçilip iktidar olmasıyla ana muhalefet liderliğine devam etmiştir.

Eski Cumhurbaşkanlarına 1961 Anayasası ile tanınan tabii senatörlük unvanıyla TBMM’de çalışmalarına devam etti. 25 Aralık 1973’te Ankara’da vefat etti ve her 10 Kasım’da ebedi dostu Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret ettiği Anıtkabir’e hükumet kararı ile defnedildi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.