DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Cemal Gürsel Kimdir? Cemal Gürsel’in Biyografisi ve Siyasi Hayatı

Cemal Gürsel Kimdir? Cemal Gürsel’in Biyografisi ve Siyasi Hayatı

Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni seçimle birlikte toplam 13 cumhurbaşkanı olmuştur. Tüm cumhurbaşkanları, tarihte önemli olaylara sebebiyet vermiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanları sıralamasındaki dördüncü cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in askeri yaşamı, siyasi hayatı, kariyeri, eğitimi gibi konulara yer vereceğiz. Bu yazımızda Cemal Gürsel Kimdir? Cemal Gürsel’in askeri hayatı nasıldır? Cemal Gürsel hangi askeri okullarda eğitim almıştır? Cemal Gürsel nerelidir? Cemal Gürsel’in siyasi kariyeri nasıl ilerlemiştir? Türkiye Cumhuriyeti’nin dördüncü cumhurbaşkanı olan Cemal Gürsel’in görevi boyunca izlediği politikalar nelerdir? Cemal Gürsel ne zaman ve neden hayatını kaybetmiştir? sorularının cevaplarını bulabileceksiniz.


Cemal Gürsel Kimdir? Cemal Gürsel’in Biyografisi ve Siyasi Hayatı

Cemal Gürsel; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dördüncü cumhurbaşkanıdır. Türk siyasi yaşamına etki eden askeri darbeler sonucu seçilen cumhurbaşkanlarından biri olan Cemal Gürsel’in hayatı hakkında geniş bilgileri yazımızda bulabileceksiniz.

Cemal Gürsel, 1895 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinde dünyaya gelmiştir. Cemal Gürsel’in babası askerdir. Bu sebeple de eğitimini, hep farklı farklı şehirlerde sürdürmek zorunda kalmıştır. İlk öğrenim yıllarını Erzincan ve Ordu illerinde tamamlamıştır. Hemen ardından da İstanbul Kuleli Askeri Lisesi’ne girerek askeri bir öğrenci olmuştur.

Cemal Gürsel, yılların 1. Dünya Savaşı’na denk gelmesi sebebiyle son sınıfa kadar öğrenimini sürdürebilmiştir. Savaş olması sebebiyle, Cemal Gürsel’e 4. Kolordu Komutanlığı’nda subay olarak savaşa dahil olmuştur.

Cemal Gürsel; 1922 yılına gelindiğinde yüzbaşı rütbesini almıştı. Bundan sonraki süreçte 1 yıl kadar Harp Okulu’nda eğitim görmüş ve kurmay subaylığa terfi etmiştir. Sonunda da askeri okuldan mezun olmuştur.

Askeri yaşamı boyunca Çanakkale Savaşları, Suriye ve Filistin Cephelerinde aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nda topçu subayı olarak görev yapmıştır.


Türkiye Cumhuriyeti Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Aile Hayatı ve Siyasi Yaşamı

Türkiye Cumhuriyeti’nin dördüncü cumhurbaşkanı olan Cemal Gürsel’e yakınları ve arkadaşları tarafından Cemal Ağa lakabı takılmıştır. Cemal Gürsel, 1927 yılında da Melahat Hanım ile evlenmiştir. Muzaffer isminde de bir çocukları doğmuştur.

Cemal Gürsel, 1946 yılı itibariyle general rütbesine sahip olmuştur. General olduktan sonra birçok birlikte ve garnizonlarda farklı görevler almıştır.

Cemal Gürsel, 1958 yılında orgeneral rütbesine sahip olmuştur. Bundan sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmıştır.

27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle kurulan Milli Birlik Komitesi’nin başkanı sıfatıyla devlet yönetimine el koymuştur. Her ne kadar darbeyi planlayan subayların arasında olmaması ve darbeden önce fiilen görevde (Kara Kuvvetleri Komutanı, Orgeneral) bulunmamasına rağmen darbeci subayların kendisini darbenin lideri olarak göstermesinden dolayı görevi üstlenmiştir.

Cemal Gürsel’in darbeden önceki açıklamalarına baktığımızda ordu – siyaset ilişkisinin birbirine uzak olması gerektiğine dairdir ancak darbe sonrası bu görevi üstlenmesindeki amaç ise; adalet ve ahlak temelinde ikinci cumhuriyeti yeniden inşa etmek olmuştur. (İkinci Cumhuriyet tanımı darbeden sonraki TBMM genel kurulunda kendisi tarafından belirtilmiştir). Askeri müdahale sonrası Devlet ve Hükümet Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı yetkilerine üstlenmiştir.

Böylece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha sonra birkaç kez daha rastlayacağımız askeri darbelerin ilki yapılmış ve Gürsel bu darbenin lideri olmuştur. Darbe sonrası, TBMM ve Anayasa feshedilmiş, siyasi faaliyetler askıya alınmış, Demokrat Parti yöneticileri (Başta Adnan Menderes ve bakanlar ile Cumhurbaşkanı Celal Bayar), Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ve DP ile bağlantısı bulunan birçok üst düzey yönetici tutuklanmıştır.


Türkiye Cumhuriyeti’nin Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Görev Dönemi ve Uyguladığı Politikalar

Cemal Gürsel, yeni anayasanın gerekliliğine inanarak akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurmuş ve yeni anayasa hazırlıklarını başlatmıştır. Ancak bu komisyonun anayasa tasarısı tepki alınca bir Kurucu Meclis aracılığıyla anayasa çalışmalarının bitirilmesi öngörülmüştür. Kurucu Meclis; Milli Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi’nden oluşmaktadır. Temsilciler Meclisi’nin üyeleri; siyasi parti vekilleri, gazeteler, barolar, sendikalar, öğretim görevlileri, üniversite – gençlik dernekleri, esnaf – sanayi – ticaret odaları temsilcilerinden oluşmaktadır. Darbenin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmiş ve yeni anayasa çalışmaları tamamlanmıştır.

9 Temmuz 1961’de halk oylaması sonucu yüzde altmış oy alarak kabul edilmiştir. 1961 Anayasası’nın kabulünden sonra yapılan seçimde (15 Ekim 1961) Demokrat Parti mirasçılarının mecliste çoğunluğu sağlaması üzerine ordu içinden bir kısım general ve subay yeni bir darbe hazırlığına girişmiş ancak 21 Ekim Protokolü ile uzlaşma sağlanmıştır. Uzlaşı konularından birisi de Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi olmuştur. 26 Ekim 1961’de mecliste yapılan oylamada, oylamaya katılan 607 vekil ve senatörün 434’ünün oyunu alarak Gürsel’in fiilen yürüttüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin başkanlığı görevi dördüncü Cumhurbaşkanı olması ile resmiyet kazanmıştır (1961 Anayasası’na göre TBMM, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi olarak ikiye ayrılmıştır.).

Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanlığına göz attığımızda ise çeşitli devlet kurumlarının kurulması (yeni anayasanın yapısına bağlı olarak) ve uluslararası alanda yapılan faaliyetlerin yer aldığı gözlenmektedir.


Cemal Gürsel ve 1961 Anayasası

61 Anayasası’nın kabulü ile birlikte iki meclisli bir sistem oluşturulmuş ve kuvvetler ayrılığı prensibi benimsenmiştir. Böylece yasama yetkisi millet meclisi ve cumhuriyet senatosunca, yürütme yetkisi hükümet ve cumhurbaşkanınca, yargı yetkisi ise bağımsız mahkemelerce yürütülmüştür.

Nısbi temsil seçim sistemiyle çoğulcu demokrasi anlayışı benimsenmiştir ve yapılan ilk seçimde mecliste dört parti temsil edilmiştir. (Cumhuriyet Halk Partisi, Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi) Cumhurbaşkanlığı süresi yedi yıla çıkarılmış, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Hakimler Kurulu kurulmuştur.

Sosyal Devlet ilkesi benimsenerek dernek ve sendika kurma hakkı, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarının yanı sıra temel hak ve özgürlüklerin korunması Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Üniversitelerin ve TRT’nin özerkleştirilmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çalışmaları yapılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapısında değişiklikler yapılmış ve Milli Güvenlik Kurulu ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın temelleri atılmıştır. Buradan hareketle Cemal Gürsel Cumhurbaşkanlığı’nda hem toplum nezdinde yeniliklere gidilmiş ve özgürlükler tanınmış hem de devlet idaresinde değişikler yapılarak kuvvetler ayrılığı çerçevesinde birbirini dengeleyen ve denetleyen yapılar oluşturulmuştur.

Uluslararası alanda ise Küba Füze Krizi’nde batının yanında taraf tutmuş Batılı liderlerle yakın ilişkilerini kullanarak Avrupa Birliği için (o dönem Avrupa Ekonomik Topluluğu) ilk adım olan Ankara Antlaşması’nı imzalamıştır (1963).

Kıbrıs Türklerine karşı yapılan uygulamalara karşın askeri harekatlar düzenlenmesine öncülük etmiş ancak SSCB’nin itidal çağrısına uyarak iki günlük operasyona son vermiştir (Ağustos 1964). Bunların yanı sıra komşu ülkelerle bölgesel kalkınma kurullarının oluşturulmasına katkı sağlamıştır.


Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Ölümü

Bir darbe sonrası görevi devralan Cemal Gürsel, yeni bir anayasanın oluşturulması ve uygulanması konusunda önemli katkılarda bulunmuş ve kendisinin de ifadesiyle adete İkinci Cumhuriyetin başlangıcına önayak olmuştur. Rahatsızlandıktan sonra komaya girmiştir. Ve görevini yerini getirebilecek enerjisi kalmamıştır. Bu sebeple Anayasa, Cumhurbaşkanlığı görevini sonlandırmıştır. Yedi yıllık Cumhurbaşkanlığı görev süresi dolmadan önce, rahatsızlığı nedeniyle 28 Mart 1966’da son bulmuştur. 16 Eylül 1966 tarihinde de saat 06:45’te vefat etmiştir. İlk etapta Anıtkabir’deki devrim şehitleri bölümüne defnedilmiş olup sonradan devlet mezarlığına nakledilmiştir.

Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Kazanmış Olduğu Ödülleri

Cemal Gürsel; Büyük Taarruz Savaşı’na fiili şekilde katılmış olması sebebiyle Harp Madalyası ve İstiklal Madalyası’nın da sahibidir. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin dördüncü cumhurbaşkanı olarak görevini tamamlayan Cemal Gürsel, devlet başkanı görevini de üstlenmişti. Hem cumhurbaşkanlığı hem de devlet başkanlığı görevlerini üstlenmiş olsa da ilgili masrafları hiçbir zaman devletten karşılamamıştır. Tüm masraflarını emekli asker maaşı ile karşılamaya özen göstermiştir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.