Beyni gençleştirmek mümkün mü?
Beyni zinde tutmak için elimizden geleni yapmaya çalışırken, bilim insanları beynin geriye doğru gençleşmesine yönelik araştırmalar yapıyor. Tıbbi teknolojiler ilerlerken artık organların yedeklemesi yapılması hesaplanırken, Beyni gençleştirmek mümkün olabilecek mi?
Beyni gençleştirmek için teknoloji çalışıyor
Beyni genç tutmanın yolları üzerine kafa yoran bilim insanlarının yanı sıra, onu gençleştirmek için yöntemler geliştirmeye çalışanlar da var.
Araştırmaları devam eden 4 beyin gençleştirme projesi.
1. Psikobiyotikler
Araştırmalar, bağırsak bakterilerinin beynin işleyişini etkilediğini gösteriyor. Bazı mikroplar, beynin kilit önemdeki sinyal moleküllerini sentezliyor ve bazıları da beyindeki reseptörlerin işleyişini etkiliyor.
Bu bulgular, vücudumuzdaki mikroorganizmaları manipüle ederek bilişsel becerilerimizi artırabilirmiyiz sorusunu akla getirdi. Bir kaç yıl önce adı konulan “Psikobiyotikler” alanı henüz başlangıç aşamasında olsa da, belki de bir gün probiyotik zihin hapları almaya başlayacağız.
2. Sinir nakli
Bilişsel becerileri tekrar kazandırabileceği düşünülen başka bir yöntem de sinir nakli. Parkinson hastalığını, fetal beyin hücrelerinden elde edilen genç nöronların hastaya nakli ile tedavi etmeye yönelik çalışmalar devam ediyor.
Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda dikkat çekici sonuçlar veren kök hücre tedavisinin, felç hastalarına uygulandığı birkaç deneme çalışması sürmekte.
Sinirler bu şekilde yeniden üretilebilirse (ki tartışmalı bir konu) sinir nakli, tedavi amacının yanı sıra zihni güçlendirmek için de kullanılabilir.
3. Beyin modifikasyonu
Kafa derisine yerleştirilen cihazlarla oluşturulan manyetik veya elektriksel uyarımların hafıza, yaratıcılık veya matematiksel beceri gibi bilişsel işlevleri geliştirebileceğine işaret eden çalışmalar mevcut.
Bu uyarımları elde etmek için denenen başka bir yöntem ise beyne elektrot yerleştirmek.
Derin beyin uyarımı olarak adlandırılan bu teknik Parkinson tedavisinde etkili olmuşsa da, zihin güçlendirme amacıyla bu yöntemin yaygın bir şekilde kullanılması, gereken cerrahi operasyon düşünüldüğünde pek olası değil.
4. Genç kan nakli
Yaşlıların, gençlerden alacakları kanla hem fiziksel hem de zihinsel olarak gençleşebileceği iddiasını test etmek için en az iki şirketin tartışma yaratan denemeler yaptığı biliniyor.
Yöntemin işe yarayıp yaramadığı henüz bilinmese de fareler üzerinde yapılan çalışmalar, gençlerden alınan kanın yaşlı farelerde bilişsel işlevleri artırabileceğine işaret ediyor.
Genç kan naklini içeren çeşitli yöntemler üzerinde Alzheimer hastalığının tedavisine yönelik olarak da araştırmalar yapılıyor.
1926’da dünyanın ilk kan nakli kurumunu kuran Sovyet bilim insanı Alexander Bogdanov, yazdığı bilimkurgu romanı Kızıl Yıldız’da, genç kan nakli sayesinde uzun ömürleri olan Marslıları anlatmıştı. Kim bilir, belki bu kurgu gerçek olur