Güney Kore’nin ekonomisi nasıl kalkındı? Örnek bir sanayi devrimi
Mobil teknoloji ve otomobil sektörlerinde dünya devler ligine giren Güney Kore’nin ekonomik kalkınma için gerekli ne modern sanayi vardı, ne geleneksel bir tarım sektörü ne de yeterli doğal kaynakları olmadığını biliyor muydunuz? Peki Güney Kore nasıl büyüdü? Güney Kore’nin ekonomisi nasıl kalkındı? Örnek bir sanayi devrimi nasıl yapılır? Kuzey Kore neden Güney Kore’ye göre gelişemedi? Güney Kore sanayi 4.0’a yada 4. sanayi devrimine nasıl geçti? Güney Kore nasıl teknoloji üreten ülkeler arasına girdi? Yazımızda bu soruların cevabını bulabileceksiniz.
Bir teknoloji devrimi hikayesi…
Güney Kore’nin ekonomisi nasıl kalkındı? Örnek bir sanayi devrimi
Güney Kore’nin belki hali hazırda doğal kaynak yada üretimleri yoktu yegane sermayesi çok çalışmaya hazır insan kaynağı idi. Doğrusu Güney Kore’de bunu iyi kullandı.
Aslında Kore tarihi kökleri olmasına rağmen, hiç kendi kendine özgür yaşayamamış.
M.Ö. 3000 yılına uzanan bir tarihe sahip olan Kore önce Çin’in eline geçmiş, Budizm ve Çinlilerin etkisinde kalmıştır.
7. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar değişik hanedanların idaresi altında bağımsız olarak yaşamıştır.
1910 yılında Japonlar Kore’yi işgal etmiş ve bu durum, 1945 yılına kadar sürmüştür.
II. Dünya Savaşında Japonya’nın yenilmesinden sonra Güney Kore’yi ABD, Kuzey Kore’yi de SSCB işgal etmiş böylelikle kuzeyde komünist, güneyde kapitalist rejim kurulmuştur.
1945 yılında serbest bırakıldığı zaman Kore, ekonomi, bilim ve teknolojide çok zayıftı.
1950’lerde dünyanın en harap ve yoksul ülkelerinden biriydi. Hatta Kore’nin bu halini gören BM kuvvetleri başkomutanı Douglas Mac Arthur “Kore’nin imarı en azından bir yüzyıl alacaktır” demişti.
1950-1953 yılları arasında yapılan, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki savaşta Türkiye’de bu konuda üstüne düşen görevi yapmıştır. Tarih boyu en azılı düşmanlarımızdan biri olan Rusya tehdidine karşı Birleşmiş Milletler’e girmek isteyen Türkiye için bu bir fırsat olmuştur.
Kuzey Kore arkasına Çin ve Sovyetler Birliğini alarak savaştığı Güney Kore’nin yanında Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık öncülüğünde küresel bir savaşa dönüşmüştür.
Kore savaşı 1953 yılında fiilen sona ermiş olmasına rağmen, 2009 yılında resmi olarak imzalanan ateşkes ile Güney Kore ve Kuzey Kore arasında barış sağlanmıştır.
1960’larda ihracatı doğal kaynaklar, balık ve tarım ürünleri ile sınırlıydı. Ülkenin doğal ve finansal kaynaklarının eksikliği göz önüne alındığında Kore’nin ilerlemek için tek yolu vardı: Bilim ve teknolojide güç kazanmak!
Kore’nin En önemli sorunu: Beyin göçü!
Bu sorun aynı ülkemizde yaşanan soruna benziyor değil mi!
1960’larda Kore’nin Bilim ve Teknolojideki önemli sorunlarını şöyle sıralamak mümkün:
- Beyin göçü nedeniyle bilim ve teknolojideki insan gücü eksikliği,
- Zayıf Ar-Ge ve yönetim sistemleri,
- Özerklik eksikliği,
- Özel sektörde düşük teknoloji kapasitesi,
- Ar-Ge enstitülerinin azlığı ve bunlar içinde için güvenli finansmanın olmayışı,
- Sosyal altyapının eksikliği.
Bu problemleri çözmek için 1962’de bilim ve teknolojinin önemle vurgulandığı ilk Beş Yıllık Ekonomik Kalkınma planı hazırlanmıştı. Bu planın temel amacı sanayileşme için bir zemin hazırlamaktı. Kore’de ekonomik kalkınma süreci için gerekli ne modern bir sanayi, ne geleneksel bir tarım sektörü ne de doğal kaynakları vardı. Onun tek sermayesi, çok çalışmaya hazır insan kaynağı idi.
Kore Askeri hükümeti, Kore Savaşı sırasında Amerika’nın gücünü görmüş ve kalkınmada bilim ve teknolojinin ne kadar önemli bir rol oynadığının farkına varmıştı. Zaten geleneksel Konfüçyüs’çu kültürde de eğitimin önemi ve bilginin gücüne daima saygı duyuluyordu.
Yurtdışında eğitim gören Koreli bilim insanları ve mühendisleri, Kore’de araştırma ve çalışma açısından uygun koşullar oluştuğunda ülkelerine geri dönebileceklerinin sinyallerini veriyorlardı. Hükümet bu insan gücünü ve Amerika ile Japonya’dan gelen para yardımını dikkatlice kullanarak bilim ve teknoloji sisteminin temel altyapısını kurmaya başladı.
Kore halkı da bu planı kabul etti. 1965’de US-AID çerçevesinde Kore’yi geliştirmek için bir araştırma enstitüsünün kurulması düşünüldü. Böylece 1966’da Güney Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nün (KIST) Dr. Hyung-Choi başkanlığında kurulması kararlaştırıldı.
KIST, Amerika’daki Battelle (Columbus Ohio) araştırma merkezi temel alınarak kurulmaya başladı.
Kore hükümeti gereken bütün maddi imkanı sağladı. Bürokratik baskının olmaması için mütevelli heyeti tarafından yönetilmesi karara bağlandı. KIST gelişmiş ülkelerdeki gibi modern cihazlarla donatıldı.
Araştırmacıların çoğu yurt dışından gelen Koreli bilim adamlarından oluştu. Onlara olağanüstü maaş ve yan ödemeler verildi. KIST kısa sürede batının araştırma laboratuarları ile rekabet etmeye başladı. Özellikle zamanın cumhurbaşkanı Park modern kurumun gelişimine kişisel ilgi gösterdi.
KIST daha sonraki araştırma kurumlarına da bir model ve esin kaynağı oldu. En başta, sanayinin ihtiyacı doğrultusunda proje üretmesi bekleniyordu. Ancak deneyimsiz araştırmacıların, endüstri için Ar-Ge projeleri gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine KIST ancak, büyük teknoloji projeleri için önemli bir değerlendirici ve planlama ajansı haline dönüştürüldü.
Sonraki yıllarda ise KIST, hükümet ve halk tarafından saygı gören, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayan bir kurum haline geldi. KIST’in rolü yavaş yavaş sektör odaklı devlet araştırma enstitülerinin kurulması ve özel endüstriyel araştırma laboratuarlarının ortaya çıkması ile azalmış olsa da, KIST Kore bilim ve teknoloji sisteminin geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşı olarak görev yaptı.
Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (KIST) | İleri Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (KAIST)
1967 yılında Kore hükümeti Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’nı kurdu. Bakanlık hükümet destekli araştırma enstitüsü ve ulusal programların kurulması girişimlerine başladı. Hükümet ve özellikle cumhurbaşkanının büyük desteğini alan bakanlık bütçe sıkıntısı çekmeden yeni araştırma merkezlerinin kurulmasını sağladı.
Belki de yeni bakanlığının yaptığı en önemli başarı 1971 yılında Kore ileri Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nün (KAIST)
kurulması oldu. KAIST ile gerçekten lisansüstü düzeyde eğitim ve araştırma sisteminde yepyeni bir dönem başladı.
KAIST’teki öğretim üyelerinin çoğunluğu ABD ve diğer ülkelerde doktora veya öğretim üyeliği yapmış akademisyenlerden oluşuyordu. Maaşları da yurtdışındaki maaşlerle aynı seviyede tutuluyor, bazen de Kore’nin diğer üniversitelerinde verilen maaşın iki mislini buluyordu. KAIST üyelerine konut verildi, seçkin öğrenciler zorunlu askerlik hizmetinden muaf tutuldu. Öğrencilerin yurt masraflar, öğretim ücretleri ve diğer eğitim masrafları tümüyle KAIST tarafından
karşılandı.
KAIST öğretim üyelerine her dönem sadece bir veya iki ders verme ve her üç yılın sonunda sabatical alarak istediği gelişmiş üniversitede araştırma yapma imkânı verildi. Bugün Kore’de bilim ve teknolojide lider seviyesindeki her 4 kişiden biri KAIST’ten mezundur. KAIST ülkenin yüksek teknoloji sanayinin sürdürülebilir olması için gerekli insan kaynağını yetiştirmektedir.
KAIST’e benzer şekilde kurulan Pohang Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (POSTECH) ve Gwangju KAIST (GIST) de mükemmellik örneği çok başarılı kurumlardır.
KIST ve KAIST örneklerinin ardından Kore endüstrisi daha ayrıntılı teknolojik girdilere ihtiyacı olduğu anlaşıldı. Kore hükümeti belli alanlarda devlet destekli araştırma enstitüleri kurmaya karar verdi. Bu özel enstitülerin çoğu KIST ve KAIST’’den ayrılan kurumlardır. Birçoğu endüstri merkezlerinin bulunduğu bölgelerde kurulmuş ve sürekli sanayi ile etkileşim halinde olmuşlardır.
KIST ve KAIST modellerinin etkisiyle Kore’nin bugünkü durumu ve Türkiye ile karşılaştırmalar bir sonraki makalede anlatılacaktır.
Ayrıca Bakınız
- Dördüncü Sanayi Devrimi nedir? 4. Endüstri Devrimi neden önemli?
- Göçler küresel eşitsizliği nasıl dengeler? Göç alan ülkeler büyür mü?
- Dünyanın yeni süper gücü Çin mi? Çin ekonomisi nasıl büyüdü?
- Çevre düşmanı Plastik sektörünün dolu dizgin yükselişi devam ediyor!
- Nano atık nedir? Nanoteknoloji atıkları insana zararlı mı? Nasıl korunmalı?
- Hyundai ve Kia otomobillerinin bazı modellerinde güvenlik açığı var!
Kaynaklar
- The KIST Story, the birthplace of Korea’s industrial development (2015).
- Özel Konuşmalar: Prof. Kun Mo Chung ,President of The Korean Academy of Science and Technology (2014).
Thank you ever so for you post.Much thanks again.