DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Güneşin hızı düşüyor mu?

Güneşin hızı düşüyor mu?

Dünyadaki hayatın devamlılığı Güneşe bağlı. Bilim insanları Güneşin hızının düştüğünü belirledi. Güneşin hızının dünyaya etkisi ne olabilir? Güneşin özellikleri konusunda hızının düşmesi neden olur?


Güneşin hızı düşüyor mu?

4,6 milyar yıl önce oluşan Güneşimiz, günümüze kıyasla çok daha etkindi. Genelde tüm genç yıldızların yaptığı gibi büyük miktarlarda ışın ve plazma savuruyordu uzaya. Böylece gezegenlerin gelişmelerini de etkiliyordu.

O tarihlerde örneğin Mars, atmosferinin büyük bir kısmını ve suyunu kaybederken, Dünyamız kuvvetli manyetik alanı sayesinde bu evreyi zarar görmeden atlatmış olabilir.

Ancak yanıt bekleyen bir soru var.


Genç Güneş ne hızda dönüyordu?

“Güneşimizin ilk milyar yıllık dönemde nasıl göründüğünü bilmiyoruz ama bu çok önemli bir konu diyor” NASA’nın Goddard Uzay Uçuyları Merkezi’nden Prabal Saxena.

Çünkü bir yıldızın dönme hızı manyetik alan ve dolayısıyla da güneş fırtınalarının gücü ve sıklığını etkiliyor. Diğer yıldızların araştırılması sırasında, hızlı dönen yıldızların yavaş dönenlere kıyasla daha etkin oldukları öğrenildi.

Genç yıldızlar yaşlı yıldızlara kıyasla daha hızlı dönüyorlar. Astronomlar Güneşimizin hızlı mı yoksa yavaş dönen yıldızlara mı ait olduğunu belirgin kanıtların eksikliği yüzünden sadece tahmin edebiliyorlardı. Fakat Saxena ve ekibi, Güneşimizin gençlik çağına ait bir tür zaman makinesi buldu.

Araştırmacılar bu bulguya, Apollo misyonuna ait bir Ay kayacının bileşimini inceleyen bir araştırmayı analiz ederken ulaştılar. Bu kayacın özelliği dünyamızdakilere kıyasla önemli ölçüde daha az sodyum ve potasyum içermesi. Bu uçucu elementlerin Ay regolitindeki miktarı sadece kayaç tipine değil, çevresel etkilere de bağlı.

Ve bunlara Güneş fırtınalarının erozyonu tetikleyici etkisi de dahil. Bu bilgiden yola çıkan Saxena ve ekibi, sodyum ve potasyum oranının bu hale gelmesi için gerekli (Güneşin ilk evrelerindeki) güneş fırtınalarının gücünün ve sıklığının ne olması gerektiği gösteren bir model simülasyonu tasarladı. Modeli tasarlarken meteorit çarpması, yanardağ etkinlikleri ve manyetik alanın etkileri de dikkate alındı.

Sonuç şöyle: Eğer Güneş hızlı dönen bir yıldız olsaydı, kuvvetli püskürtüleri, Ay’daki tüm sodyum ve potasyumu dışarı atardı. Yani günde en az on kez şiddetli Güneş fırtınaları yaşanmış olmalıydı. O zaman Dünyamızın manyetik alanı bile bunlara dayanmazdı.

Öyle ki Dünyamızdaki hava basıncı iyice düşer ve gezegenimiz suyunu kaybedebilirdi. Fakat Ay regodlitlerine göre Güneşimiz yavaş dönen ve göreceli olarak az etkin olan bir yıldızdı. Astronomlar, Güneşimizin ilk milyar yıllarında dokuz ila on günde ancak bir kez döndüğünü hesapladılar.

O zamandan bu yana dönüş hızı daha da yavaşladı. Güneşimiz artık 45 günde bir kez dönüyor. Fakat sonuçların yüzde yüz olduğu söylenemez. Nitekim sonuçlar Apollo astronotlarının elli yıl kadar önce Ay’dan getirdikleri örneklerdeki sodyum ve potasyum değerlerine dayanıyor.

Ve bunlar genelde Ay ekvatorunun yakınlarından toplanmış ki bunlar da Ay kabuğunun en eski bölgeleri değil. Daha kesin
veriler yeni Ay misyonlarıyla alınabilecek.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.