Türkiye’de ilk doğal gaz ne zaman kullanılmaya başlandı? Türkiye’nin ilkleri
Doğalgaz ilk defa Ankara’da kullanılmaya başlanmış olup, sonrasında dünyanın ve Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul’da giderek artan nüfus ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla yaygınlaştırılmıştır. Fakat Türkiye’de Doğalgaz kaynakları çok az olup neredeyse yüzde 99’u dışarıdan ithal edilmektedir. Bu yazımızda sizlere Türkiye’de ilk doğal gaz ne zaman kullanılmaya başlandı? Doğalgaz nedir? Dünyada doğalgaz ne zaman kullanıldı? Türkiye’deki doğalgaz kaynağı var mı? Doğalgaz zararlı mı? İnsan sağlığına etkisi nedir? Dünyanın doğalgaz kaynakları hangi ülkelerde? sorularının cevabını da bulabileceksiniz.
Türkiye’de ilk doğal gaz ne zaman kullanılmaya başlandı?
Yanıcı, kokusuz, renksiz ve havadan hafif bir gaz olup, çeşitli gazların birleşiminden meydana gelen bir enerji türü olan doğalgaz, kokusu ve kül artığı olmadığından, taş kömürü, linyit ve fuel oil ile kıyaslanamayacak derecede temiz bir yakıttır.
Türkiye’yi bu yakıtı kullanmaya iten sebeplerin başında sanayileşmeyle birlikte artan hızı ve çarpık kentleşmenin yanında bunlara bağlı olarak oluşan hava ve çevre kirliliği ile 1970’lerde yaşanan petrol krizi gelmiştir. Bununla birlikte Türkiye’de doğalgazın varlığı ilk defa 1970’lerde keşfedilmiş ve bazı tesislerde kullanılmış, ancak kaynaklardaki rezerv ve üretim miktarı düşük olduğu için yaygınlaştırılamamıştır.
Türkiye’de bulunan doğal gaz ilk defa çimento fabrikalarında kullanılmıştır.
1984 yılında Sovyetler Birliği ile doğalgaz sevkiyatı konusunda bir anlaşma imzalanmış, daha sonra da Bakanlar Kurulu kararı ile satın alman gazın sanayi ve şehir şebekelerinde kullanılması kararlaştırılmıştır. Sözü edilen karara dayanarak Mayıs 1987’de İstanbul doğalgaz sisteminin malzeme ve işçiliği bir Fransız ve bir yerli şirket işbirliğine ihale edilmiştir.
İthal edilen doğal gazın, ev içinde ve ticari olarak doğal gaz kullanılmaya başlatılan ilk yer 1988 yılında Ankara’dır. Kullanımı herkes tarafından sevilen doğal gaz, en kalabalık şehir olan İstanbul için yatırıma 1989 yılında başlanmış ve işin birinci bölümü Mayıs 1993’te bitirilmiştir.
Abonelere ilk doğalgaz 1992 yılının Ocak ayında verilmiştir. Daha sonraki çalışmalar ise İGDAŞ bünyesinde yürütülmüştür. Bu gelişmelerin yanında, yatırımların çok uzaması ve halkın doğalgaz konusunda yeterli düzeyde bilinçlendirilmemesi neticesinde, 1990’lı yıllara gelindiğinde hava kirliliği tüm çirkin yüzünü İstanbullulara göstermeye başlamıştır. Dünya Standartlarına göre bir metreküp havada bulunması gereken maksimum 150 mikrogram/m³ kükürtdioksit oranı İstanbul’da 1993 kışında bir ara 2.330 mikrogram/m³’e kadar yükselmiştir.
Eşsiz İstanbul’un üzerine çöken kirli havayı temizleyebilmek, solunum yolları tıkanan şehri, insanları sağlığına kavuşturabilmek için Nisan 1994’ten itibaren yoğun bir tanıtım ve teşvik kampanyasıyla doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılmaya başlamıştır. Doğalgaz kullanımından önce şehrin havasının nasıl olduğunu hatırlayanlar, bu yakıtın İstanbul için ne anlama geldiğini çok iyi bilmekte, dolayısıyla da bugün İstanbul’un hava kirliliği probleminin olmamasının ne kadar önemli bir gelişme olduğunun hakkını vermektedirler.
Doğal gaz nedir? Doğal gaz nasıl oluşur?
Doğal gaz (natural gas), yer kabuğunun altında bulunan fosil kaynaklı yanıcı bir gaz karışımıdır. Ham petrolden sonra enerji kaynağı olarak 2. sıradadır. Doğal gaz içeriğinde en fazla olan ve yüzde 90’ına yakın hidrokarbon bileşiği olan Metan gazı (CH4) bulunmaktadır. Geri kalan içerikte ise etan (C2H6), propan(C3H8), bütan (C4H10) gazları olup, çok az da olsa eser miktarda karbondioksit (CO2), azot (N2), helyum(He) ve hidrojen sülfür (H2S) de vardır.
Doğal gazı oluşturan bileşikler aynı zamanda petrol bileşenleri olarak görülebilir. petrol çıkartırken çıkan bu gazı yararsız atık olarak görüp, yakılarak yok edilmeye çalışmıştır. Antartika hariç tüm kıtalarda doğal gaz vardır. ABD, Kanada, Hollanda, Rusya ve İran doğal gaz üreticilerinin başında yer almaktadır.
Doğal gaz, petrol alanlarının olduğu bölgelerde bulunmaktadır. Dünyanın en geniş doğal gaz bölgesi ise Katar’da bulunmaktadır. Tahmini olarak 25 trilyon metreküp doğal gaz kaynağı olduğu bilinmektedir.
Doğal gaz genelde boru hatları ile ülkeler arası satış yapılmaktadır. Aynı zamanda basınçlı tanklarla da taşınabilen sıvılaştırılmış doğal gaz da geliştirilmiştir. LNG adı verilen sıvılaştırılmış doğal gaz düşük sıcaklık ve çok yüksek basınca maruz tutularak taşınması, boru hatları ile taşınmadan hem zor hem de maliyetlidir.
Doğal gaz ne zaman bulundu?
Fosil yakıtlardan oluşan Doğal gaz, ilk defa Milattan Önce 900’lü yıllarda Çin’de kullanıldığı tarihsel kaynaklarda görülmektedir. Fakat dünyaya tanıtan ise 1790 yılında başlayan İngilizlerdir.
Avrupa ülkeleri, doğal gazı boru hattı ile taşımasını arttırarak 1920 yılından sonra ciddi bir şekilde yükselişe geçmiştir. 2. Dünya savaşından sonra da yükselişi tavan yaptı. ABD’de 3,2 milyon km olan boru hattı ile doğal gaz üretim ve dağıtımda ilk sıralardadır.
1950’lerde enerji piyasasında tüketimde yüzde 10’u geçemeyen Doğalgaz, 2010 yılından sonra yüzde 25’leri görmektedir.
Fakat 2080 yıllarında dünyanın tüm doğal gaz rezervinin biteceği tahmin ediliyor.
Türkiye’de Doğal gaz kaynakları nerede? Doğal gaz ne zaman ithal edildi?
Türkiye’de doğal gazın olduğu, yakın tarihte, 1970 yılında Kırklareli Kurumlar Bölgesi’nde bulunmuştur. Bulunan doğal gaz, 1976 yılında Pınarhisar Çimento Fabrikası’nda kullanılmaya başlandı.
Mardin’in Çamurlu sahasında 1975 yılında 2. doğal gaz kaynağı bulunmuştur. 1982 yılında bu kaynak Mardin Çimento Fabrikası’nda kullanılmaya başlandı.
Fakat ülkedeki doğal gaz kaynaklarının sınırlı olması, doğal gaz tüketiminin artmasının önüne geçmiştir.Türkiye’deki doğal gaz rezervi yaklaşık 5 milyar m³ olup, 10 yıllık üretimde de bunun biteceği tahmin edilmektedir.
1984 yılında Rusya’nın bir önceki dağılmamış hali olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kısaca SSCB ile doğal gazın ilk defa ülkemize dışarıdan getirilmesi, 84/8806 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile başlanmıştır. İlk defa 1988’de Ankara’da test edilerek dağıtılmış, ardından 1992 yılında İstanbul, Bursa, Eskişehir ve İzmit ile bu alan genişlemiştir.
Türkiye’de tüketime sunulan yıllık doğal gaz miktarı, imzalanan anlaşmalarla 2005 yılında 40 milyar m³; 2010 yılında 55 milyar m³ olduğu bilinmektedir. Bu nedenle doğal gaz kesintisi şu an için gözükmemektedir. Çünkü alınan doğal gaz, harcanan doğal gazdan çokça fazladır.
Türkiye’de doğal gaz üretimi çok azdır. Tüketilen 50 milyar m³ doğal gazın, yüzde 1’lik kısmı yani 502 milyon m³’ü yerlidir. Geri kalan yüzde 99’u ithaldir. Rusya, İran, Türkmenistan ve Azerbaycan ile boru kanalları ile, Cezayir ve Nijerya’dan da gemilerde sıvılaştırılmış doğal gaz yani LNG alınmaktadır.
Türkiye’de elektrik üretimi için alınan doğal gazın yüzde 50’si kullanılmaktadır. Bu doğal gazlar, termik santrallerde yakılarak elektrik üretmektedir. Türkiye’nin en büyük 10 doğalgaz enerji santrali sıralaması şöyledir;
- Enka Gebze Doğalgaz Santrali Sakarya Enka Elektrik 1.540 MW
- Enka İzmir Doğalgaz Santrali İzmir Enka Elektrik 1.520 MW
- Bursa Doğalgaz Santrali Bursa EÜAŞ 1.432 MW
- Hamitabat Termik Santrali Kırklareli Limak Enerji 1.220 MW
- Aksa Antalya Doğalgaz Santrali Antalya Aksa Enerji 1.150 MW
- Bandırma Doğalgaz Santrali Balıkesir Enerjisa Elektrik 931 MW
- Kırıkkale Doğalgaz Santrali Kırıkkale Acwa Power 927 MW
- Erzin Doğalgaz Santrali Hatay Akenerji 904 MW
- OMV Samsun Doğalgaz Santrali Samsun OMV Samsun Elektrik 887 MW
- Yeni Elektrik Doğalgaz Çevrim Santrali Kocaeli Unit Elektrik 865 MW
Yurt dışından alınan doğal gazın yüzde 55’i Rusya, yüzde 19’u İran, yüzde 9’u Azerbaycan, yüzde 9’u Cezayir, yüzde 7’side Nijerya’dan alınmaktadır.
Doğalgazın zararları nelerdir? İnsan sağlığına etkisi nedir?
Renksiz ve kokusu olmayan doğal gaz doğa da serbest halde ve gaz fazında bulunur. Doğal gaz aslında zehirli gaz değildir. Solunduğunda ilk önce baş dönmesi ve bayılma gözlemlenir. Sonrasında zehirlenmeden dolayı değil oksijen solunumu kesilmesinden dolayı ölüme neden olmaktadır.Doğal gaz havadan hafif olduğu için solunduğu zaman ciğerleri sanki bir örtü gibi sararak hava alımını keser. Doğal gazı alan kişi nefes alsa da aldığı oksijen emilemez ve beyindeki oksijenin düşmesi ile bayılma gerçekleşir. Bayılma sonrası devam ederse ölüme neden olur. Bu yüzden zehirlenme değil de boğulmaya neden olur denebilir.
Doğal gaza maruz kalan kişi hemen açık temiz havaya çıkartılmalı, yere sırt üstü yatırılıp, 45 derece çevrilmeli ve derin solunum yaptırarak, doğal gazın çıkması sağlanmalıdır.
Doğal gaz doğada sıvı olarak bulunmaz. Fakat – 161,6 derecede kaynama noktasına eriştiğinde sıvılaşır. Bu sıvı gaza elle temas edilirse, soğuk yanık denilen ciddi bir tıbbi müdahale gerektirmektedir.