DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Patates ağırlıklı beslenme kan basıncını yükseltir mi?

Patates ağırlıklı beslenme kan basıncını yükseltir mi?

Patates bizim yemek kültürümüzün kaçınılmaz ana elemanlarından biri. Nişasta deposu olan patates haşlaması, fırında kumpiri, kızartması, püresi, sulu yemeği kısaca her türlüsü kabul görür. Fakat devamlı patates hayatınızdan çıkmıyorsa yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Çünkü Patates ağırlıklı beslenme kan basıncını yükseltir mi? sorusunun bilimsel araştırma sonuçlarını açıklıyoruz.


Bilimsel araştırmalara göre Patates ağırlıklı beslenme kan basıncını yükseltir

Yeni bir araştırmaya göre paradoks gibi görünse de beslenme düzeninize patatesi yerleştirmeniz sizi hipertansiyon açısından riskli hale getiriyor. Araştırma özellikle fazla patates yemek ile ilgilidir.

Çalışmaya göre haftada dörtten fazla patates tüketen insanlar ayda bir defa patates tükettiğini söyleyen insanlara göre %11 daha fazla hipertansiyon geliştirme riskine sahip.

Öncelikle kan basıncı diğer adıyla tansiyon hakkında bilgi sahibi değilseniz hemen aşağıda kısaca bahsettik.

Araştırmacılar günlük bir öğünde haşlanmış, fırınlanmış, pürelenmiş bir patates porsiyonu yerine, nişasta içermeyen bir sebze getirdiklerinde hipertansiyon riskinde %7 azalma gözlenmiş.

Ancak patatesin kan basıncına etkisi o kadar da net değil, patates tansiyon açısından tam bir paradoks.

Çünkü patates içerisinde kan basıncını düşürdüğü bilinen potasyum var ve yüksek bir glisemik indekse sahip.

Yani onu yiyen bir insanın kanındaki şeker miktarı hızla artıyor. Bu da kan basıncının (yani tansiyonun) artmasına sebep oluyor.

Ancak daha önce patates yemenin kan basıncına uzun süreli etkisi hiç araştırılmamıştı.

Dr. Lea Borgi’nin kılavuzluğundaki araştırmada 187 bin kadın ve erkeğe ait 20 yıllık bilgilerin toplandığı 3 adet uzun süreli çalışmanın verileri kullanıldı.

Katılımcıların hiçbirinin başlangıçta hipertansiyonu yoktu.

Yaklaşık 4 yılda bir katılımcılar beslenme alışkanlıklarıyla ilgili bir anket formu doldurdular. Patatesler 3 sınıfa ayrıldı: Kızartmalar, cipsler ve haşlanmış veya pürelenmiş patatesler.

Kızartma ve haşlanmış-pürelenmiş patates yiyenlerde artmış hipertansiyon riski gözlenirken garip biçimde patates cipsi yemek ile hipertansiyon riski arasında bağlantı bulunamadı.

Çalışmanın kısıtlılıklarına dikkat çeken yazarlar, katılımcıların kendi kan basınçlarını kendilerinin ölçtüklerini, araştırmacılar tarafından ölçülseydi daha doğru olacağını söylüyorlar.

Bir başka kısıtlılık ise beslenme düzenlerinin ne oranda gerçeği yansıttığıyla ilgili. Örneğin katılımcılar soruları yanıtlarken ne yediklerini unutabilirler.

Çalışmaya katılmayan bir başka bilim insanı Dr. Mark Harris , gıda çalışmalarında tüketilen besinin tek taraflı araştırılmasına katılmıyor.  Ayrıca besinleri tek tek inceleme yerine, araştırılan kişinin genel olarak beslenme düzeninin incelenmesi, sonuçların daha kararlı olacağını söylüyor. Örneğin “Hipertansiyonu Durdurmak İçin Beslenme Yaklaşımları” (DASH- Dietary Approaches to Stop Hypertension) adlı gıda listesinde patatesinde olduğunu ekliyor.


Kan basıncı (tansiyon) nedir?

Kan basıncı (tansiyon), dolaşım sistemi içindeki atardamarlarda kan pompalama düzeyine denir. Tansiyon ölçüm aleti alarak, kan basıncı ölçülebilir.

Kan basıncı (tansiyon), kanın kalpten pompalanması, ara damarcıkların direnci ve atardamar duvarlarının esnek yapısına göre değişiklik gösterebilir.

Kan basıncı (tansiyon), yerleşmiş uygulamaya göre, önce kasılma basıncı (sistolik basınç), sonra gevşeme basıncı (diastolik basınç) olarak yazılır.

Kasılma basıncı, kalbin kasılmasıyla meydana gelen en büyük kan basıncı (büyük tansiyon) yada hipertansiyon; gevşeme basıncı, kalbin gevşeme ve ya dinlenirken ölçülen en düşük basınçtır (küçük tansiyon da denir).

Gevşeme basıncı artarsa (diastolik basınç) bu kalp için ciddi tehlike demektir. Yükselerek kalbin beslenmesini azaltarak riske sokar.

Normal kan basıncı, hayvanların türleri arasında ve canlıdan canlıya değişiklik gösterebilir. Mesela Zürafa uzun boyundan dolayı 260 mmHg kan basıncı olmalı ki, beyne kan ulaşılabilir.

İnsanlarda ise erişkin yaşa gelmiş kişilerde ortalama bir değeri vardır. Ortalama olarak her yerde duyduğunuz  120–80 mm civa (Hg), arasında olmalıdır.

Yaş ilerledikçe kan basıncı değerleri yükselebilir. 50 yaşın altındaki kişilerin 130-90 mmHg olmalı. Yani büyük değer 130 ve aşağısı çıkmalı, küçük tansiyon ise 90 mmHg altına inmemelidir.

Kan basıncının artması kişinin o anki psikolojik durumuna, atardamarının esnek yapısına ve fiziksel olarak haline bağlıdır diyebiliriz.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.