DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kızıl gezegen Mars hakkında bilgiler ne kadar doğru?

Kızıl gezegen Mars hakkında bilgiler ne kadar doğru?

Mars’ta yaşam gerçekleşebilecek mi? Mars’ı ne kadar tanıyoruz? Mars ile nasıl tanıştık? Mars Dünyaya benziyor mu? Mars nasıl bir gezegen? Kızıl gezegen Mars hakkında bilgiler ne kadar doğru? Mars üzerindeki kanallar dere yatağı mı? Mars’ta metan var mı yok mu? Mars’a ilk giden Nasa’nın Viking araçları ne buldu? Mars’da su var mı? bu soruların cevabı için okumaya devam ediniz.


Kızıl gezegen Mars hakkında bilgiler ne kadar doğru?

NASA’nın Mariner 4 aracı Mars’ı ziyaret edene kadar, Mars’ın Dünya’ya çok benzediğini, hatta belki üzerinde hayat bile olduğunu sanıyorduk. Astronomlar Mars’a kırmızı rengini üzerindeki bitki örtüsünün verdiğini, üzerinde görülen çizgilerin ise nehirler olduğunu düşünüyordu. Bu teori ilk defa İtalyan astronom Giovanni Schiaparelli tarafından 1877’de öne sürülmüştü.

Ancak Mariner 1965’te Mars’a geldikten sonra bu gezegeni detaylı olarak inceledik ve astronomlar artık Mars’ın çorak ve ıssız bir kaya parçası olduğunu biliyorlar. Mars’ı araştırmaya devam ettikçe derin ve ilginç bir hikayesinin olduğunu gördük. Bununla beraber “dünyalaştırma” potansiyeline de sahip olduğunu biliyoruz.

Mars hakkında bilgiler Dünya’nın dört bir yanından, 24 saat Mars’la yatıp kalkan araştırmacıların sayesinde ortaya çıktı.


Mars’ta metan var mı yok mu?

Metan çok basit bir molekül ve astronomlar Mars’ta onu bulmak için yıllardır uğraşıyor. Bunun nedeni bir karbon ve dört hidrojen atomundan oluşan bu molekülün mikroplar tarafından üretiliyor olması. Eğer Mars’ta mikrobiyolojik bir hayat formu varsa metan bu hayatın kartviziti gibi değerlendirilebilir.

Astronomlar Mars’ın milyarlarca yıl önce Dünya’ya çok benzediğini ortaya çıkardığında orada bir zamanlar hayat olabileceğini, hatta bu hayatın izlerinin hala gezegende olduğunu düşünmeye başladılar. Mars’ta metan bulunursa bu fikir oldukça geniş çapta bir destek kazanacak.

Maalesef, henüz metanın izine rastlayabilmiş değiliz. NASA’nın yer araştırma aracı Curiosity, ondan önce Kızıl Gezegen’i ziyaret eden Opportunity ve Spirit’ten çok daha hassas araştırma cihazlarına sahip, ancak metan gizemi hala sürüyor. Haziran 2019’da ani bir metan çıkışı tespit edildi, ancak arkasından hemen yok oldu. Bunun, gelip geçen bir metan bulutu olduğu düşünülüyor.

Bilim insanları Mars’ta Yaşam bulmak konusunda umutlarını koruyor ancak kanıt bulamamak elbette ümitsizliğe düşmelerine neden oluyor.


Mars’a ilk giden Nasa’nın Viking araçları ne buldu?

1976’da NASA’nın cesur Mars görevi Viking, Kızıl Gezegen’e ulaştı. Bu görevde birbirinin aynısı iki uzay aracı vardı. İkisi de bir yörünge aracı ve bir yüzey araştırma aracından oluşuyordu.

Amaç Mars’ı hem yörüngeden hem de yüzeyden detaylı bir şekilde incelemekti. Viking 1 ve 2 yörüngeye yerleşti ve yüzey araştırma araçları Mars zeminine başarıyla iniş yaptılar. Bu muhteşem başarı sayesinde astrobiyologlar araçların üzerindeki cihazları kullanarak deneyler yapabildiler. Büyük bir heyecanla mikrobik yaşam formları aradılar, ancak sonuç sıfır idi…

Mars projesi görevlilerinden bilim insanı Gerald Soffen biyoloji testlerinin sonuçlarının “yetersiz” olduğunu açıkladı. Başka bir gezegende hayatın izlerini aradığımız ilk görevdi ve başarısız olması bilim insanlarının moralini epey bozdu. Ancak en azından bu araştırmaların nasıl yapılacağı, cihazların yeterli olup olmadığı ve uzak gezegenlerde deney yapmanın şartları konusunda bilgi sahibi oldular. Yani Viking görevleri gelecekteki Mars görevlerinin şekillenmesinde büyük rol oynadı.

Kızıl gezegen Mars hakkında bilgiler ne kadar doğru?

Mars’ta Yaşam için daha çok araştırma yapılacak gibi görünüyor


Mars üzerindeki kanallar dere yatağı mı?

Mars hakkında 19. yüzyılın sonlarında birçok teori öne sürülmüştü. Schiaparelli “canali” adını verdiği yapılar bulduğunu açıkladı. İngilizcede “kanal* anlamına gelen bu yapıların varlığı diğer astronomlar tarafından desteklendi, hatta bazıları Mars’ın yüzeyinin bu kanallarla örümcek ağı gibi örüldüğünü iddia etti.

Ancak daha sonra Mars’a ulaşan tüm uzay araçlarından alınan bilgiler, Mars’ta su veya su kanalları bulunmadığını gösterdi. Bir zamanlar su olmuş olabilirdi, ancak bu *kanal* adı verilen yapılar, eski ırmakların açtığı yollardan başka bir şey değildi. NASA’nın Curiosity yüzey araştırma aracı, bu tür bir dere yatağının fotoğrafını çekti, bilim insanları da adını “Hottah* koydular.


Mars’da su var mı?

Mars araştırmalarının ana hedeflerinden biri de yüzeyde sıvı halinde su bulmak. Su olmadan hayat olmaz, burası çok net. Astronomlar Mars’ta bir zamanlar sıvı halinde su bulunduğundan emin. European Space Agency’nin (ESA) Mars Express orbiter yörünge aracı sayesinde Mars yüzeyinin altında sıvı halde su bulunduğu kanıtlandı.

Astronomlar yörünge aracındaki Mars Advanced Radar for Subsurface and Ionosphere Sounding (MARSIS) cihazı sayesinde Mars’ın güney kutbundaki buzulların altını radarla araştırdılar. 1,5 kilometre derinlikte 20 kilometre genişliğe yayılmış şekilde bir sıvı su kütlesi bulundu.

Mars deneyinin baş araştırmacısı Roberto Orosei “yer altındaki bu anormal oluşum radarla incelendiğinde su veya su içeren tortuların varlığı görülüyor” diyor. “Çok dar bir alanda araştırma yaptık. Mars’ta bunun gibi birçok alan olabilir. Yeraltında cepler halinde sıvı su bulunduğunu düşünmek son derece heyecan verici.”
Bu keşif, Mars’ta bir zamanlar su olduğunun (hala da var olduğunun) kanıtı oldu ve ileride insanlı görevler için umut ışığı doğurdu.


Mars’daki toz bulutları

Schiaparelli 22 santimetrelik teleskobu ile 19. yüzyılda bulduğu Mars “kanallarına” ek olarak dev Mars dağlarını da gözlemledi. Mars’ın Tharsis bölgesi, en detaylı olarak haritalanmış bölgesi. Burası ekvator bölgesinde ve tüm Güneş Sistemi’nin en büyük dağına, Olympus Mons’a ev sahipliği yapıyor. 1971’de Mariner 9 Kızıl Gezegen’e geldiğinde, bütün gezegeni kaplayan bir toz fırtınasında bile dağın fırtınanın üzerine çıkan zirvesini fotoğraflayabilmişti.

Olympus Mons yaklaşık olarak 25 kilometre yüksekliğinde ve 624 kilometre genişliğinde. Yani Dünya’nın en yüksek dağı Everest’ten üç kat daha yüksek. Olympus Mons bulunduktan sonra astronomlar nasıl oluştuğunu anlamak için uzun çalışmalar yürüttüler. Milyonlarca yılda yavaş yavaş oluşmuş olan bu dağın bir bölümünün hala görece olarak genç (sadece birkaç milyon yaşında) ve hala aktif olduğunu anlaşıldı.


Mars’ın atmosferi var mıydı?

Güneş’in zararlı radyasyonu ve güneş rüzgarları gezegenimizi de çok etkileyen iki fenomen. NASA’nın Mars Atmosphere and Volatile Evolution Mission (MAVEN) yörünge aracı, Mars’ın atmosferinin bu iki nedenle silinip süpürüldügüne dair deliller elde etti.

2017 Mart ayında MAVEN verileri ile gerçekleştirilen bir araştırma Mars’ın, atmosferindeki argonun yüzde 65’ini güneş rüzgarları ve radyasyon nedeni ile kaybettiğini gösterdi. Bu kayıp Mars’ın koruyucu kalkanının yok olması anlamına geliyordu. Isıyı hapsedecek veya ısıdan gezegeni koruyacak bir atmosfer olmayınca Mars yüzeyinde bulunan sıvı haldeki suyun tamamı kayboldu. Bu yüzden Mars’ta bulunan nehir yataklarının dibinde sadece bir zamanlar su olduğu için oluşmuş minerallere rastlanıyor.

Bu buluş, Mars’ın her zaman çorak ve ıssız bir gezegen olduğuna dair teorilerin silinmesine neden oldu.


Son Mars araştırmaları

Uzay araçları sayesinde Mars hakkında inanılmaz keşifler yaptık. Uzay görevleri sırasında peki şimdi ne var?

Elbette daha öğrenmemiz gereken çok şey var ve şu anda Mars’ta dolaşan en son yüzey araştırma aracı InSight bize bu soruların yanıtlarını vermek için uğraşıyor. Mars yüzeyine bir sismometre ve bir ısıölçer yerleştirdi. Böylece hem sismik aktiviteleri hem de yüzeyin altındaki ısı değişimini raporlayabiliyor.

Mars’ın iç yapısı hakkındaki soruları bu bilgileri kullanarak yanıtlamayı ümit ediyoruz.

InSight Kızıl Gezegen’in içinde neler olup bittiğini nasıl anlayacak?

  • Levha tektoniği. Depremler ve volkanik aktiviteler gezegenimizin yerkabuğunun altındaki hareketler nedeni ile oluşuyor. Altımızdaki erimiş kayaların dalgalanması Dünya nın levhalarının hareket edip çarpışmasına neden oluyor.
  • Deprem ölçümleri. Dünyada deprem, volkanik aktivıte ve patlamaları ölçmek için sismometre kullanıyoruz. Üzerindeki sensörler yer hareketini ölçüyor.
  • Seismic Experimentor Interior Structure (SEIS). NASA’nm InSight yüzey araştırma aracı. 19 Aralık 2018 de robot kolunu kullanarak Mars ın yüzeyine bir sismometre yerleştirdi. Sonra da üzerine koruyucu bir şapka koydu. Bu sismometre Mars taki depremleri, volkanik aktivrteyi ve meteor çarpmalarını ölçüp raporlayacak.
  • Mars’ın derinlikleri. SEIS ve diğer iki InSight cihazı. Mars’ın yerkabuğunun altında ne olduğunu ortaya çıkartmaya çalışıyor. Aynı zamanda gezegenin nasıl bir evrim geçirdiğini de öğrenmeyi hedefliyoruz


Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.