Hun İmparatoru Atilla hakkında söylenenler yalan çıktı!

Attila, Milattan Sonra 395 ve 453 yılları arasında yaşamış meşhur Avrupa Hun İmparatorluğu hükümdarıdır. Hükümdarlığı zamanında ordusu ile Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarına sık sık sefer yapan Attila, Orta Çağdan kalan Avrupa Tarih kaynaklarında gaddarlığı ile ünlenmiştir. Eski kaynaklarda ona Avrupalılar “Tanrının Kırbacı” olarak adlandırmışlardır.

Fakat son zamanlarda yapılan araştırmalarda durumun böyle olmadığı belirlendi. İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir bilimsel araştırmaya göre, Hun İmparatoru Attila’nın Roma İmparatorluğunu ele geçirdikten sonra orada yaşayan halka işkence ve ağır şiddet yaptığı hakkında söylentilerin gerçekçi olmadığı görüldü.

Türk Devletlerinden biri olan Hunların, Avrasya ayağı olan Batı Hun İmparatorluğu, Hunlar’ın Avrupa’da kurduğu bir imparatorluktur.

Atilla buralara geldiği zaman, burada yaşayan halk ile yakın ilişkiler içerisinde olduğu görüldü. Bunun araştırmasını yapan Cambridge Üniversitesi Arkeoloji Bölümü şimdiki Macaristan’ın olduğu yerde Roma İmparatorluğunun sınır bölgesi olan Pannonia’daki mezarlıklarda inceleme yaptılar.

Araştırma Plos One dergisinde yayımlandı (24.03.2017)

Araştırmaya göre Hunların Roma İmparatorluğuna girmesi ile hangi sorunlar oluştu? Eski mezarlıktan alınan kemik ve diş yapılarına göre beslenme şekline ve göç durumuna göre araştırma yapıldı.

Sonuçlara göre Halk Hunlar gibi göçebe hayatına benzer yaşadıkları görüldü. Hayvancılığa başladıkları, bunun tam tersine bazı hunların da buraya yerleşip Tarıma başladığı görüldü. Bir nevi işbirliği ve ortak yaşam biçimi oluşturmuşlar.

Bir çok Hun’un Avrupa’da kalarak at sırtından inip yerleşik düzeni seçtikleri görüldü.

Arkeologlardan Dr. Susanne Hakenbeck’e göre  Hunlar yerleşik hayatı buradaki çitçilerden etkilendikten sonra karar verdiğini, buradaki çiftçilerde hayvan otlatma ve besileme işlemlerini Hunlardan öğrenip ortak yaşamaya başlamışlar. Hunlar ile ilgili verilen bilgilerin değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.

Bu araştırma ile Attila, hakkında söylenen kötü imajın aslında olmadığı, işgal ettiği yerlerdeki halklarla samimi ve kalıcı bağlar kurma yoluna gitmiş olabilir.

Zaten Orta Çağdan kalan bazı Alman tarih kaynaklarına göre ise Attila, çok büyük ve iyiliksever bir hükümdardır. Alman efsanelerine göre ise, Attila’nın sarayında birçok Germen hükümdarını korumuş ve yaşatmıştır. Ünlü Nibelungen Destanı, Hun ve Germen mücadelelerinden oluşmuştur. Bu hikayede Etzel adını alan Attila, büyük otoriteye sahip, barışsever ve yalnız asilere karşı kılıç kuşanan asil ruhlu bir hükümdardır. Avrupa Hun İmparatorluğu’nun başkenti olan Etzelburg adının buradan geldiği bilinmektedir.

Günümüzde Türk, Alman ve Macar kültürlerinde bazı kaynaklarda Attila’nın büyük kahraman olduğu söylenmektedir.

Hun İmparatoru Atilla hakkında söylenenler yalan çıktı! | Atilla Kimdir? | Avrupa Hun İmparatorluğu

Attila Kimdir? Kısa Hayatı

Hun İmparatorluğu’nda bir soylu aynı zamanda kardeşi olan Hükümdarlar Rua ve Optar’ın kardeşi olan, Muncuk Han veya Boncuk Han’ın oğludur. Babası öldükten sonra Bozkırda tek başına yaşarken bulunan Atilla ve kardeşi Bleda, Amcası Rua’nın sahip çıkmasıyla onla yaşamaya başlamıştır.

Hun Devletinin başında olan Rua öldükten sonra kardeşi Bleda ile beraber Hun İmparatorluğu’nun ortak hükümdarı olmuştur. Kardeşi Bleda Milattan Sonra 445’de öldüğünde artık tek hükümdar Atilla olmuştur. Aşık olduğu esir kız olan Nakara ile evlenmiş, ondan bir oğlu olmuş ama doğum sırasında Nakara ölmüştür.

Avrupa’da “Tanrının Kırbacı” (Latince: Flagellum Dei, İngilizce: Scourge of God, İtalyanca: Flagello di Dio, Fransızca: Fléau de Dieu) olarak bilinmektedir.

Sık sık Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarına akınlar yapan Atilla hakkında Orta Çağ batı kaynaklarında acımasız bir kral olduğunu söylemektedir. Akınları engelleyen kişi ise Papa Büyük Leo’dur. Papa Büyük Leo bir anlaşma yaparak haraca bağlanan Roma İmparatorluğu sınırlarını korumuştur.

Rivâyete göre, Attila, son eşi İldiko tarafından öldürülmüş olup, hazinesiyle beraber Tuna Nehri‘nin altına gömüldüğü söylenmektedir. Bunla ilgili kazı çalışması yapılmamıştır.