Altın madalya kazanmak için uzmanından 7 Olimpiyat sırrı
Olimpiyatlar bir ülke için gurur kaynağıdır. Özellikle altın madalya kazanan sporcusu ülkesi tarafından ödüllere boğulur. Adeta bir ülkenin temsilcisi gibidir olimpiyat sporcuları. Türkiye olimpiyatlarda çok iyi başarılar toplayan ülkeler içine maalesef girmiyor. Dikkat edildiğinde çok madalya toplayan ülkelerin sporcularının farklı yaşayışları dikkat çekiyor. Yazımızda işin uzmanı, Altın madalya kazanmak için neler yapılması gerektiğini çok iyi anlatıyor. Ayrıca başarılı sporcu, sporcu disiplini ve sorumlulukları hakkında tavsiyeler bulabileceksiniz.
Altın madalya kazanmak için 7 önemli sır
Psikologlara göre yüzücüleri birkaç santim öne geçiren başarının sırrı ile günlük hayatta öne geçmeyi sağlayan sırlar aynı
Tüm olimpiyat sporcuları elbette ki çok üstün yeteneklere sahiptirler, ancak madalya sahipleri ile madalya alamayanları ayıran temel sebep psikolojilerinde yatmaktadır.
Dünyanın en önde gelen spor psikologlarından biri olan Daniel Gould, Olimpiyat oyunlarında başarıya ulaştıran kişisel özellik ve alışkanlıkların, aslında hedefinde kariyer başarıları ve sağlık olan, sporcu
olmayan insanlar tarafından da uygulandığı takdirde büyük fark yaratabileceğini öne sürüyor.
Olimpiyat madalyasına giden 7 sırrı beraber listeleyelim.
1. Ne kadar zorlamak gerektiğini bilmek
Elbette ki tüm olimpiyat sporcuları güçlü bir çalışma disiplininin içinden geliyorlar. Çocukluktan itibaren madalya kazanmaya odaklanarak çalışıyorlar.
Ancak bazen çok çalışmak, başarıya dair gerginlik ters tepebiliyor. Çoğu sporcu yarışmadan önce çok çok çalışarak başarısızlığa uğramıştır.
Sakatlanmalara, koordinasyon eksikliklerine yol açan bir çeşit “sürantrenman” da denilebilir. Genel
olarak herhangi bir başarıya ulaşmak istiyorsak dinlenme, hazırlığın öncelikli bir parçası olarak görülmeli.
2. İyimserlik
Popüler psikolojinin en gözde konularında biri olan iyimserlik Olimpiyatlarda başarı sağladığı gibi günlük hayatta da başarıyı bize getirir.
Ancak iyimserlik dünyayı tozpembe görmek değildir, aksine hayatı kötümser insanlara göre daha gerçekçi biçimde yorumlamaktır.
İyimser insanlar birçok uzmana göre boşa uğraştığını düşünen kötümser insanlara göre daha aktif sorun çözme becerisine sahiptirler.
3. Öz farkındalık
İyimserliğin yarışmalı sporlarda olsun, kariyer hedefleri ve yaşam tarzında olsun faydalarının yanında öz farkındalıkla dengelenmesi gerekmektedir.
“Bizi dürüst olmaya zorlayan, kendimizle ilgili şüphelere ihtiyacımız vardır.”
Doğru bir öz farkındalık insanları büyük hatalardan korur ve başarı fırsatlarını değerlendirmesini sağlar. Sürantrenman, aşırı çalışma, konsantrasyon kaybı ve tükenmişlik gibi yaygın tuzaklardan korur.
Ayrıca egomuzu kontrol altında tutmaya yarar. Hiç kimsenin hata yapmayacak kadar büyük olmadığını hatırlatır.
4. İçsel motivasyon
Psikologlar motivasyonu içten gelen ve dışarıdan gelen olmak üzere ikiye ayırır ve genel olarak içsel motivasyonların başarıya ulaşmada daha etkili olduğu görülmüştür.
Araştırmacılara göre dışarıdan gelen ödüller bazen içsel motivasyonumuzu baskılayabilir. Örneğin hobilerimiz para kazanma kaynağı başladığı anda işimiz olurlar ve ilgimizi kaybederiz, aynı şekilde bazı kitapları sırf moda olduğu için satın alırsak okuma şevkimiz kaçabilir.
Bu ödül Olimpiyat oyunlarında çok büyük olduğu için sporcuların ilgisi başka yöne kayabiliyor, dikkatleri dağılabiliyor. Gould bu durumu “Masanın üzerine 1 milyon dolar koyacağım, senin olacak. Ama onu düşünmemen lazım” şeklinde özetliyor.
5. Mükemmeliyetçilik, ama sağlıklı
Psikologlar mükemmeliyetçiliği de uyumlu ve uyumsuz olmak üzere ikiye ayırıyorlar. Uyumlu mükemmeliyetçilik madalya kazandırıp hayatta başarıya ulaştırıyor, uyumsuz mükemmeliyetçilik ise ciddi bir engel.
Uyumlu mükemmeliyetçiler genelde vicdanlı, kendileri ve diğerleri için yüksek beklentilere sahipler ve planlama, organizasyon yeteneklerini geliştirmişler. Böylece beklenmeyen durumlarla kolayca başa çıkabiliyorlar.
Uyumsuz mükemmeliyetçiler ise kontrole önem veriyorlar, geçmiş ve gelecek hataları düşünmekten kurtulamıyorlar, kendileri ve diğerleri hakkında yersiz düşüncelere kapılıyorlar.
Beklenmeyen olaylarla karşılaşacak esneklik gösteremiyorlar. Hedefleri bir akşam yemeği düzenlemek veya madalya kazanmak olsun, fark etmiyor, kendilerine karşı vicdanlı davranmıyorlar.
6. Dikkatimizi dağıtan şeylerle mücadele
“Başarılı performanslar nadiren şansla olur ve kolayca dikkat dağılır, başarı gider.” Gould bu cümleyle Olimpiyatçıların en büyük sorunu olan dikkatin dağılmasına işaret ediyor.
Medya ve ailenin baskısıyla bol miktarda promosyona maruz kalan sporcu, bu ürünlerle daha çok motive olması beklenirken dikkatini dağıtabiliyor. “Bu tıpkı 8-12 yaşlarındaki çocuğunuzu alıp oyun parkına götürdüğünüzde ‘Haydi bakalım ödevlerini yap’ demeye benzer” diyor Gould.
Kararlılık ve daha da önemlisi dikkat dağıtan şeylerle nasıl mücadele edileceğini bilmek oyunlardaki başarının anahtarını oluşturur. Benzer yöntemler günlük hayatta önemli hedeflerimize ulaşırken de bize yardım edecektir.
7. Rutin
Özellikle de uzun erimli bir başarıya ulaşmada en önemli teknik, rutin oluşturmak ve karmaşanın ortasında bile bu rutine sıkı sıkı bağlı kalmaktır. Birçok madalya sahibi, madalya kazanamayanların aksine yarışmalarda otomatik biçimde hareket ettiklerini belirtmiştir.
Rutin, sporcunun yarışmanın orta yerinde dahi ne yapması gerektiğini hatırlatır ve en iyi performansı çıkartmasını sağlar. Rutinler takımlara göre ve kişiden kişiye çok değişir.
Bazıları yarışmadan önce meditasyon yaparken, bazılar şakalaşır veya sosyalleşir. Aslında hareketin devamlılığı, alışkanlık olması kendisinden daha önemlidir diyebiliriz.