DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kendinizi hiç gıdıkladınız mı? Neden başkasını gıdıklarken keyif alırız?

Kendinizi hiç gıdıkladınız mı? Neden başkasını gıdıklarken keyif alırız?

Hiç kendinizi gıdıkladınız mı? Cevabınız hayır ise lütfen deneyin. İnsanın bilinmeyen özellikleri listesinde bulunan gıdıklanmak yada gıdıklanma nasıl olur? Bilimsel olarak gıdıklanma konusunu sizlere açıklıyoruz.


Başkası gıdıklarken aldığınız keyfi neden kendinize yaparken alamassınız?

Kusmak gibi insanın ilginç özellikleri listesinde bulunan gıdıklanma bir çok bilim insanının zamanını çalmakta.

Başkası tarafından gıdıklanmak, insan beyninin gizemlerinden biridir aslında. Başkası gıdıkladığında keyif alıyoruz çatlayacak gibi gülme hissi geliyor. Ama siz kendinize yapınca o kadarda abartacak bir şey yok değil mi?

Bu soru çocukça gelse de, bilim adamları bunu bilimsel olarak açıkladı.

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden George Van Doorn bu durumun beyinciğin bir öngörüsü olduğunu söylüyor. Mesela yürürken elimizin, vücudunuza çarpması bir saldırı olarak algılansaydı, savrulup giderdik. Beyincik, duyumları değerlendirip, ayrım yapabilen bir donanıma sahip. Bu özelliği hiçbir yapay zeka ile yapılabilecek bir robotik teknolojinin bile yapma ihtimali kocaman sıfır.

Beyincik, kırmızı olarak görülen organdır.

Beyincik ya da Cerebellum, vücudun denge organlarından biridir. Beynin ense tarafına doğru altında bulunan, kasların düzenli çalışmasını ve organize olmasını sağlayan, tiklerimizin ve reflekslerimizi oluşturan isminden de anlaşıldığı gibi küçük bir beyindir.

İlginç bir yapısı olan beynin, kendi hareketlerini tehdit olarak algılamıyor ve harekete geçirecek refleksleri oluşturmuyor. Yani tepki vermiyor. Elimizle kendimizi gıdıkladığımız da beyin bunu tehdit olarak yada bir tepki algısı olarak görmüyor. Ama başka biri yaptığında bu bir tepki mekanizmasını harekete geçiriyor.

Bir başka araştırma ise yıllarını vermiş Londra Üniversitesi’nden Sarah Jayne Blakemore yapmış. Avuç içlerini kendileri tarafından gıdıklamanın ve bir başka kişi tarafından yapılmasını anında beynin taramasını gerçekleştirmiş. Gördüğü ise gerçekten hayret vericiydi. Kendi yaptığı zaman beyincik herhangi bir hareket sinyali yaymaz iken, başkası yaptığında ikinci bir sinyali gönderdiği görüldü.

İşin ilginç tarafı ise arka arkaya oturan kişilerin deneyinde çıktı. Beyni kandıran bir video tekniği kullanıldı. Katılımcılara videolu gözlükler takılarak deneyi yapan ve önündeki kişinin gözleriyle kendilerine bakıyormuş gibi bir hava oluşturuldu. Aynı anda ve yavaş yavaş gıdıklama hareketini yapan kişiyi, beyin sanki kendi yapıyormuş gibi algılandı. Böylece beyin kandırılmış oldu.

Araştırmada dikkat çeken ise şizofren hastaların kendi kendilerine gıdıklayabildikleri görüldü. Hareket kaynaklarını ayırt etmede beyinciğin ayrım yapamadığı görüldü.


Bilinmeyen insanın ilginç özellikleri insanın ilginç özellikleri : Gıdıklanma yada gıdıklanmak

Önemsiz bir davranış olarak değerlendiriliyor olsa bile, gıdıklanma felsefi, nörolojik, psikolojik ve pratik yaşamda çok önemli bir işleve sahiptir.

Her şey insanların kendi kendilerini gıdıklayamadıklarını anlamalarıyla başladı. Bu insanlar için hayırlı bir durumdu, çünkü öyle olmasaydı, bir şeye dokunup dokunmadığımız ya da birilerinin bize dokunup dokunmadığı konusunda sürekli bir kafa karışıklığı ve endişe yaşardık.

Bir kişinin kendi bedenine dokunduğunda verdiği tepkiyi dizginleyen nörolojik süreç, aynı zamanda
kişinin kendisini başkalarından ayırt etmesine de olanak tanıyor.

Gıdıklanma gibi basit bir davranışın çok eskilere uzandığını ve felsefede son derece çetrefilli bir sorun olan birey olma durumuna çözüm getirebileceğini kim düşünebilirdi ki?

İnsanın kendisini gıdıklayamadığı gerçeği, doğal olarak gıdıklanmak toplumsal bir boyut kazandırıyor. Gıdıklanma, dokunma yoluyla iletişim kurmaya ve bağlanmaya yaradığı gibi, bebeğin konuşmaya başlamadan önce çevresindekilerle iletişim kurmasını sağlıyor.

Kendilerini gıdıkla(n)madan nefret eden kişiler olarak tanıtanların sayısı bir hayli yüksek olmakla birlikte, sevdiklerini sıklıkla gıdıkladıklarını ve yine benzer amaçlarla bu kişiler tarafından gıdıklandıklarını ortaya koyuyor.

Karşılıklı gıdıklama yeteneği gıdıklama savaşları, bedensel oyunlar ve cinsel oyunların sinirbilimsel
bağlamda programlanıp düzenlenmesine olanak tanıyor.

Bunun yarattığı nefes alma zorluğu da, atalarımızdan kalan ve günümüzde şempanzelerin gıdıklandıklarında çıkarttıkları seslerin zamanla “keh keh” sesine evrilmesiyle birlikte, kahkahanın kökenini oluşturuyor.

Başkası gıdıklarken aldığınız keyfi neden kendinize yaparken alamassınız? | Beyincik algısı


Yapay zekâ’nın gelişimine katkı olabilir

Kendi kendine gıdıklamanın, robotların temas özelliklerini nasıl ayrımcılık yapacağı ile ilgili bir başlangıç olabilir. Çünkü robotlar’ın dokunma ile ilgili bir duyuları yok.



Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.