DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Nükleer facia Çernobil nasıl oldu?

Nükleer facia Çernobil nasıl oldu?

Dünyanın en tehlikeli nükleer facialar ve Çevre felaketleri listesine baktığımızda ilk akla gelen ve Tv dizisi çekilen Çernobil Nükleer Santralidir. Çernobil faciası Karadeniz bölge ülkelerinden bizi de ciddi olarak tehdit etti. Peki o yıllarda neler yaşandı? Geçmişe gidelim ve Nükleer facia Çernobil nasıl oldu? Çernobil halen radyasyon yayıyor mu? Çernobil’e gezmeye gidilir mi? sorularının cevabını bilim insanlarından alalım.


Nükleer facia Çernobil nasıl oldu?

Tarih: 26 Nisan 1986, saat:01.23, yer: Pripyat (SSCB, Bugünkü Ukrayna) Çernobil Nükleer Santrali’nde bir güvenilirlik testi yapılıyor, ancak işler pek de yolunda gitmiyor. 4. reaktör, 20 saniye boyunca kapanıyor. Bu, karmaşık bir mekanizmanın dengesinin bozulması demek. Ve hata affedilmiyor.

Saat 01.23’te nükleer santralde patlama meydana geliyor. Patlamanın gücüyle çıkan yangın sonrasında yükselen dumanlar, tehlikeli düzeydeki radyasyonu atmosfere salıyor. Sıfır noktasından, önce Avrupa’ya ardından Türkiye ve güneyine doğru uzanan bulutlar boyunca radyasyon yayılıyor.

Sonuç: Üç ülkede yaklaşık 155.000 km² (İtalya’nın yüzölçümünün yarısı) toprak kirleniyor; yer üstü ve altı kaynaklar radyasyona maruz kalarak etkisi yüzlerce yıl sürecek bir kirlenme yaşanıyor. Yaklaşık 52.000 km²’lik (Danimarka’nın büyüklüğü kadar) tarım alanı, sırasıyla 30 yıl ve 28 yıl yarı ömürle birlikte sezyum-137 ve stronsiyum-90 ile kirleniyor.

Günler içinde ölen veya ömrü kısalan insanlar da cabası. Resmi raporlara göre, 400.000’den fazla insan göç ettiriliyor.

Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’da yaklaşık 8.400.000 insan radyasyona maruz kalıyor.

Radyasyon bulutu Türkiye’yi de, özellikle Karadeniz’i etkiliyor. Çeşitli araştırmalar Karadeniz’de kanser vakalarının arttığını gösteriyor. O zamanki Turgut Özal hükümeti mesela bölgenin altını çayların, radyasyonlu çay kategorisinde olmasına rağmen, yok edilmesi gerekirken “azıcık radyasyon sağlığa yararlıdır” diyerek, çayları yok etmek yerine insanların yok olmasını tercih eden politikalar izliyordu. Radyasyonun zararları giderek boy göstermeye başlamıştı. Karadeniz’de yetişen tüm bitki örtüsü ve sebzeler etkilendi. Sakat doğumların da arttığı görüldü.

Bugün hala Çernobil faciası etkileri bugün halen devam ediyor.

Çünkü bu tip nükleer kirliliklerin sıfırlanma süresi yüzyılları alıyor. Sıfır noktasına yakın çevrede on binlerce çocuk sakat doğmaya, daha fazla insan ise kanserden ölmeye devam ediyor.

4. reaktör, 20 saniye boyunca kapanıyor. Bu, karmaşık bir mekanizmanın dengesinin bozulması demek

4. reaktör ünite, 20 saniye boyunca kapanıyor. Bu, karmaşık bir mekanizmanın dengesinin bozulması demek. Facia böyle başladı


Felaket turizmi: Çernobil

Chernobyl dizisi gerek hikâyesi gerekse yarattığı gerilim dolu atmosferiyle izleyicilerin büyük ilgisiyle karşılaşmış durumda. Yaşanmış bir hikâye olması da bu etkiyi iyice artırmış gibi gözüküyor. Diziden önce de yılda 50.000’i aşkın “kara turizm” meraklısı, sıfır noktasına akın ederken diziyle birlikte bu sayıda bir patlama bekleniyor.

Peki ama bu akıllı bir tercih mi?

Dünyanın en ölümcül nükleer kazasının yaşandığı yer olan Çernobil, şimdi şaşırtıcı bir şekilde popüler bir turizm merkezi. Uzmanlar, ölümcül radyasyonun alanda etkisini sürdürdüğünün altını çiziyor. Ancak Ukraynalı yetkililer, yaklaşık on yıl önce bölgeyi turistlere açarak ziyaretlerin güvenli olduğunu açıklayacaktı.

Her şeye rağmen düzenlenen turlarda sıkı güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. Bununla birlikte radyasyon güvenliği konusundaki endişeler devam ediyor. Devlet onaylı Çernobil turlarını düzenleyen tur liderleri, turistlerin sadece belirli alanlarla sınırlı kaldıklarını ve kendi başlarına dolaşmalarına izin verilmediğini ifade ediyor.

Çernobil’e yapılan ortalama bir günlük ziyaret, dozimetri kontrolü veya radyasyon ölçümü için resmi bir kontrol noktasından geçişle başlayıp yine o noktada tamamlanıyor. Ukrayna Dışlama Bölgesi Yönetimi Ajansı’na göre,
turun ortasında ek bir radyasyon kontrol noktası daha var. Yani yetkililere göre her şey kontrol altında.

Kiev Şehir Devlet İdaresi Turizm ve Tanıtım Dairesi Başkanı Anton Taranenko, 2018’de Çernobil’i ziyaret ettiği tahmin edilen yaklaşık 60 bin turist olduğunu belirtiyor.

Ukrayna Ulusal Haber Ajansı’nın haberine göre, Taranenko, Ukrayna’daki en popüler turistik yerlerden birinin Çernobil olmasıyla övünüyor.


Maceraperestlik mi aptallık mı?

Çernobil gezilerindeki tek yetkili olan Chernobyl Tour temsilcileri, ziyaretçilerin hiçbir yapıya veya bitkiye dokunamayacağını veya bölgedeki herhangi bir şeyi çıkaramayacağını ve herhangi bir ekipmanı (kamera, tripod vs) yere yerleştirmenin yasak olduğunun da altını çiziyor.

Buna karşı çıkıp tehlikeli bölgelere girerek radyasyonlu eşya ve bitkilere dokunan veya yere oturan maceraperestlerin sayısı da az değil. (İlgili videolarda görüleceği üzere)

Ancak yüksek seviyedeki radyasyonun uzun vadede ömrü kısaltabileceği bilimsel bir gerçek. Sözgelimi, Amerikan Kanser Topluluğu’na göre, büyük dozlarda radyasyon doku hasarı ile akut hastalığa neden olabilir ve kanser riskini artırabilir.

Peki ama radyasyonun normal seviyesi ne?

Felaket turizmi: Çernobil

Felaket turizmi: Çernobil


Radyasyon: Normal düzey ne?

Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, her gün bulundukları ortamdan, yedikleri yemekten, çektirdikleri röntgenlerden doğal olarak etkileniyor.

ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu’na (NRC) göre bu radyasyon; Dünya’nın kendisinden yayılan karasal radyasyonu, canlı organizmaların ürettiği iç radyasyonu ve güneş ile yıldızlardan gelen kozmik radyasyonu içeriyor.

Ancak bu miktarlar, Çernobil’de maruz kalınan miktarlarla kıyaslanacak gibi değil. Çernobil’de ne kadar radyasyona maruz kalındı?

Ortalama bir insan yılda yaklaşık 3 milisievert (mSv) radyasyona maruz kalıyor ve bu, güvenli maruziyet seviyelerine göre normal olarak karşılanıyor. Amerikan Radyoloji Koleji, tıbbi görüntüleme teknolojisinden yayılan radyasyonun bazı bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları için 1 mSv’den 20 mSv’ye kadar değiştiğini bildiriyor.

Uzmanlar, 50 ila 200 mSv’lik radyasyon dozlarının kromozomal hasara yol açabilirken, 200 ila 1.000 mSv’lik dozların beyaz kan hücresi sayısında düşüşe neden olabileceğini söylüyor.

Bu konuda önemli bir mecra olan Atom Arşivi’ne göre ciddi radyasyon hastalığı, yaklaşık 2.000 mSv’de başlıyor ve 10.000 mSv ölümcül doz olarak kabul ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 1987 ile 1990 arasında patlama noktasında çalışan tasfi ye memurları ortalama 120 mSv civarında yüksek radyasyona maruz kaldılar. 0.1 mSv tipik bir göğüs röntgeninde maruz kalınan en düşük seviye.

Bu da bölgede çalışan memurların maruz kaldığı radyasyonun boyutunu gözler önüne seriyor. Patlamanın hemen ardından bölgede bulunanlar (itfaiye ve reaktör çalışanları) içinse durum daha vahimdi. Daha yüksek seviyelere maruz kaldılar.

Çernobil’deki nükleer erimenin hemen ardından, tesisteki düzinelerce temizlik işçisinin, 8.000 ile 16.000
mSv’ye kadar yüksek radyasyon seviyelerine maruz kaldığı biliniyor. Bu, en az 134 çalışanın ciddi radyasyon hastalığı geliştirmesine ve 28 kişinin saatler içinde ölümüne neden oluyordu.


Radyasyona bağlı kanser 10 yıl içinde

Tabii bir de yavaş yavaş ölenler var. Rutgers New Jersey Tıp Fakültesi’nden Acil Tıp Bölüm Başkanı Dr. Lewis Nelson, “Uzun vadede radyasyonun neden olduğu kanseri görmek için 10 yıl beklemek zorundasınız.”diyor. Bu yüzden kanser riskinin genellikle Çernobil’den sağ kurtulan ancak daha düşük radyasyona maruz kalanlar için endişe verici olduğu belirtiliyor. Bu riske ilişkin veriler çok fazla olmamasına rağmen ilerleyen on yılda Ukrayna, Rusya ve Belarus’ta ortaya çıkan kanser vakalarından 270.000’i Çernobil’deki kazayla ilişkilendiriliyor.

Tabii bugünkü turistler için durum bu kadar tehlikeli değil. Fakat tam anlamıyla tehlikesiz de değil. Zira Çernobil reaktörü patladığında, ölümcül radyasyon seviyeleri açığa çıkıyor ve radyoaktif serpinti, hava koşulları ve değişen rüzgârlar nedeniyle çevreye eşit bir şekilde dağılmıyordu.

New Mexico Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Bölümü’nden emekli Profesör Fred Mettler, tesise çok yakın olmasına rağmen kirlenmeyen birçok nokta olduğunu söylüyor. Mettler, 1989’dan 1990’a kadar ABD Atomik Radyasyon’un Etkileri Bilimsel Komitesi (UNSCEAR) ile bölgeyi ziyaret ettiğinde öğrendiği üzere köylerde bile radyasyon eşit şekilde dağılmıyor ve radyasyon seviyesi sokaktan sokağa bile değişebiliyordu. (Bugün de durum böyle olduğu için turlar belirli bölgelerde düzenleniyor.)

Patlamanın yaşandığı reaktör şimdi metal bir “kabuk” altında bulunuyor. Çernobil reaktörünün kalıntılarının halen oldukça radyoaktif olduğu ve muhtemelen 20.000 yıla kadar da öyle kalacağı belirtiliyor.

Mettler, Live Science’a verdiği demeçte, Çernobil’de halka açık olan bölgelerin, hasarlı reaktöre yakınlıklarına rağmen başlangıçta daha düşük radyasyon dozları almış olabileceğini söylüyor. Bu sebeple yetkililer, çizilen rotaların güvenli olduğu konusunda hemfikir.

Peki ya yanılıyorlarsa? 

Siz gene de buralara uzun yıllar uğramayın…


Radyasyonun zararları \ Yüksek radyasyon insanı nasıl etkiler?

Rutgers New Jersey Tıp Fakültesi’nden Acil Tıp Bölüm Başkanı Dr. Lewis Nelson, maruz kalınan radyasyonun gama ışınları olarak adlandırılan X-ışınlarından daha da zararlı bir radyasyon türünden oluştuğunu söylüyor. Bu da radyasyonun vücuttan geçerken iyonlaştırıcı etki göstermesi demek.

Bu durumda elektronları, vücudun moleküllerindeki atomlardan uzaklaştırarak kimyasal bağları kırıyor ve dokulara zarar veriyor. Çok yüksek seviyedeki iyonlaştırıcı radyasyon “radyasyon hastalığına” neden oluyor. Bu durumda hücreler düzgün şekilde bölünemediğinde, GI kanalının mukozası veya doku astarı da ayrıca dışa akıyor, hücreleri ve bağırsakta (dışkı da dahil) yaşayan bakterileri kan dolaşımına bırakıyor.

Nelson, bu sürecin sağlıklı bir insanı bile bir anda hasta edeceğini söylüyor. Çünkü radyasyon, kemik iliğinin enfeksiyonla savaşan beyaz kan hücreleri üretmesini de önlediği için vücut, bu enfeksiyonlarla savaşamıyor. Bu nedenle radyasyon hastalığına sahip kişilerin zayıflamış bağışıklık sistemine sahip oldukları ve birkaç gün içinde sıklıkla kan zehirlenmesi veya sepsis nedeniyle öldüğü biliniyor.


Kaynaklar ve Dış bağlantılar

  • https://www.livescience.com/65673-is-visiting-chernobyl-safe.html
  • http://www.atomicarchive.com/Eff ects/radeffectstable.shtml
  • http://dazv.gov.ua/en/visiting-the-zone.html
  • https://www.un.org/en/events/chernobylday/background.shtml
  • https://www.livescience.com/65563-chernobyl-radiation-eff ects-body.html
  • https://www.who.int/ionizing_radiation/chernobyl/20110423_FAQs_Chernobyl.pdf?ua=1


Ayrıca bakınız

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.